Sabah saatlerinde Binali Yıldırım'ın AK Parti kongresinde Ahmet Davutoğlu'nun karşısında aday olarak çıkacağı iddiası gündeme düşmüştü. Bundan önceki 4  kongrede de tek adayla genel başkanını belirleyen AK Parti yine tek adayla seçime gidiyor. 

40 bin partili bekleniyor

Kongreye yaklaşık 40 bin partilinin katılması bekleniyor. Geniş güvenlik önlemlerinin alınacağı kongre için, yaşanan terör olayları nedeniyle coşkulu bir program hazırlanmadı. Kongreye başta AK Parti'nin kurucuları olmak üzere üst düzey noktalarda görev almış isimleri davet edildi. Partinin kurucularından eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül   Başbakan Davutoğlu'nun telefonla davet ilettiği Gül'ün kongreye gelmesi bekleniyordu . Gül Kongreye katılamayacağını söyledi.

İstikrar vurgusu

Başbakan Davutoğlu'nun seçim startını vereceği kongrede, istikrarın altı çizilecek. Son terör olayları bağlamında Türkiye'nin birlik ve beraberliğine vurgu, Davutoğlu'nun konuşmasında önemli yer tutacak. Kongrenin önemli gündem maddelerinden biri tüzük değişikliği olacak. AK Parti Tüzüğü'nde yapılacak bir değişiklikle 3 dönem kuralı dondurulacak. 25. Parlamento, erken seçime gittiği için milletvekilleri mevcut dönemlerini koruyacak. Yani 7 Haziran sonrasında 3 dönemlik olan milletvekilleri de 1 Kasım seçimlerinde listelerde yer alacak.

"Kurucu Değerler Kurulu"

Tüzükte yapılacak bir başka değişiklikle "Kurucu Değerler Kurulu" oluşturulacak. Parti yönetiminden bağımsız olacak ve vatandaştan gelecek şikâyetleri ele alacak olan Kurul, bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanlarını "şeffaflık" açısından denetleyebilecek. Kurucu Değerler Kurulu'nun üyeleri de kongrede seçilecek. Kongre ile parti yönetiminde de değişikliğe gidilecek. Partiyi seçime taşıyacak 50 kişilik MKYK'nın yarısına yakının değişmesi bekleniyor. 

Binali Yıldırım iddiası doğru değil

Son günlerde siyaset kulislerinde konuşulan, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da aday olacağı ve imza toplandığı yönündeki haberlere rağmen, bu yönde bir başvuru olmadığı da gelen bilgiler arasında.

Davutoğlu standardı belirledi

Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında 2001 değerlerine dönülmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu "Biz, halka kibirle bakmayan, ahlak ve erdem hareketiyiz" diyerek yeni dönemin işaretini vermişti. "Hayat standardımda değişiklik görürseniz hesabını sorun" açıklamasında bulunan Davutoğlu "eğer ben sizde bunu görürsem bilin ki hesabını sorarım" diyerek AK Parti için standardını açıklamıştı. 

"Kurucu değerlerimizi yaşatmak hepimizin görevidir bizim kurucu değerlerimizde kibir yoktur" diyen Davutoğlu, "liderlik sultası değil biz bir ortak akıl hareketiz. Biz, halka kibirle bakan hareket değiliz, ahlak, erdem hareketiyiz" diyerek yeni dönem için tavrını ortaya koymuştu. 

"Erdemliler Hareketi olarak 2001'de hangi değerleri öne çıkardıysak onu savunacağız" diyen Davutoğlu şöyle devam etmişti:

"Değerlerin nesilden nesile yenilenerek aktarılması lazım"

"O günlerdeki tespitler bugün için de geçerli, onun için ben kurucu değer ve ilkeler diyorum. AK Parti'nin kurucu değer ve ilkelerinin nesilden nesile aktarılması lazım, ama yenilenmesi de lazım. Kibirle, bir şatafatla, lüksle kısa dönemli hayat standardının değişmesiyle eğer malul hale gelirsek biz özümüzü kaybederiz.

"Hayat standardımda değişiklik görürseniz hesabını sorun"

Çok açık bir şekilde arkadaşlarıma değişik toplantılarda söyledim; 'bana bir emanet tevdi ettiniz. Benim şu akademik geçmişim var, 30 yaşında dünyanın değişik yerlerinde ders verecek, birkaç üniversiteden birikimim var, eşimin kariyeri var, babam, ailem bir ticaret erbabıydı, ondan intikal eden de belli. Benim hayat standartlarım bu işe çıkarken belli, şu anda belli. Eğer benim hayat standardımda öngörülenden farklı bir şey görürseniz benden hesabını sorun, eğer ben sizde görürsem bilin ki hesabını sorarım.'

"Kamu imkanlarıyla gücünü pekiştirenlerin aramızda işi yok"

Çünkü siyaset kamu otoritesi sadece ve sadece insanın kendi kabiliyetini, birikimini kamunun imkanına sunduğu bir alan halinde olursa ahlaki temeli olur ve gerçek hedefine ulaşır. Kamunun sunduğu imkanlardan hareketle kendi gücünü pekiştirmek isteyenlerin AK Parti hareketinin içinde yeri yok.

"Bize dadananlar olabilir, halka kibirle bakanlar çıkabilir aramızdan ama..."

Olabilir ki dadananlar olur, her harekette olur, olabilir ki şu veya bu şekilde halka kibirle bakanlar çıkabilir aramızdan, ama aramızda barınmamalı. Olabilir ki ben ne yaparsam yapayım kimse benden hesap sormaz diyenler her yere tevessül ettiği gibi bize de tevessül edebilirler, ama bizim aramızda barınamazlar. Şimdi üzerimize dalga dalga yapıştırılmak istenen algılar var. 17-25 Aralık demokratik olarak seçilmiş bir başbakana yönelik bir darbe hareketiyle, 'o dönemin başbakanı' diye savcının yazdığı iddianame var. Hal böyleyken buradan hareketle AK Parti üzerinde iz bırakmak isteyenler hiçbir şekilde bu hedefe ulaşamazlar."