Kamu Sen'e bağlı sendika başkanları ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Alparslan, Türk kimliğini yok edip Türk varlığının ortadan kaldırılmasına yönelik sinsi çalışmaların yapıldığını sözlerine ekleyerek, "Milli kimliğimizin tanımlanması ve varlığımızın temel kriterini oluşturan Anayasamız üzerinden yapılan tartışmalar son derece garip bir hal almıştır.  Anayasamızın milli kimliğimizi belirleyen devlet yapımızın niteliklerini belirleyen ilk üç maddesi ile eğitim dili ve vatandaşlık tanımlarını belirleyen 42. ve 66. Maddeler asla değişmemelidir." diye konuştu.

Toplumda "Ne oluyoruz?" sorusunun sorulmaya başlandığına işaret eden Mahmut Alparslan, Türkiye Kamu Sen olarak oynanmaya gayret edilenbu oyunu bozmaya ve Türk Milleti'nin üzerine giydirilen deli gömleğini çıkarmaya kararlı olduğunu aktardı.

Mahmut Alparslan, şu açıklamaları yaptı; "Bin yıllık Anadolu'daki Türk mührünü bu coğrafyadan silmek istiyorlar.  Ancak kültürel olarak tanımlanan Türk vatandaşlık kavramı ısrarla etnik kökenlere ay yıldızlı bayrağımız Milli bir  sembol olmaktan ırkı bir sembole kaydırılmak istenmektedir.

Türkiye Kamu Sen olarak oynanmaya gayret edilen bu oyunu bozmaya üzerimize giydirilen deli gömleğini çıkarmaya kararlıyız. Bu yüzden 10 nisan Çarşamba günü  saat19:00'da Devlet Tiyatro salonunda düzenleyeceğimiz "Anayasa çalışmaları kapsamında milli birlik meselemiz" konulu panele  tüm halkımızı bir kez daha davet ediyoruz.

Türkiye  Kamu Sen olarak çözülme sürecinde taşeronluk yapmayı kabul eden  akil adamlar topluluğunun bu ülkeye hiçbir getirisi olmayacağına inanıyoruz. AKP'nin zihninde  şekillendirdiği adeta AKP'nin batı  çalışma gurubu gibi dizayn edilen bu gurup Habur rezaletinin tekrarından başka bir şey değildir.

Kesk'le Memur Sen'i bir araya getiren ortak payda bu süreçte ne olabilir. Eylemlerde bile bir araya gelemeyenler çözülme sürecinde kol kola girmişlerdir. Kamu çalışanlarının ortak menfaatlerinde bile bir araya gelemeyen bu iki sendikayı kol kola yürüten ortak anlayışın ne olduğunu merak ediyoruz.

Ancak dün nasıl 12 Eylül  ve 28 Şubatçılar sorgulanıyorsa akil adamlar sürecinde mutlaka bir gün sorgulanmak  ve hesap vermek zorunda kalacaklardır.   Akil adamlar açıkça tahrik ve provakasyondur.  Bugüki akil adamlar topluluğu dünki Mondros'u Türk Milletine kabul ettirmek için  kurulan Heyet-i Nasia'nın aynısıdır.

Bu zevatların ilimizde yapacağı ziyaret provakasyona  davetiye çıkarmaktır. Dün BDP'lilerin bu milletin sinir uçlarını zorlaması neyse bu da onun bir benzeridir. Özellikle BDP'ye ev sahipliği yapan sivil toplum örgütlerini aynı hataya düşmemesi konusunda uyarıyoruz. Sinop'ta yaşananlar inşallah herkese ders olmuştur."