Almanya Federal Meclisinin aldığı karara Ak Parti Çorum Merkez ilçe Başkanı Av.Yaşar Anaç'dan büyük tepki .

Soyu Belli Olmayana Soykırım da Ne Ola?

Ana metin ortada Alman Parlamentosu “Ermeni soykırımını(!)”kabul etti. Lakin bunun yanında Parlamento yaptığı konuşmalarla nasıl bir korku yaşadığını verdiği alt metinlerle gözler önüne serdi. Konuşmadaki gizli mesajları birlikte çözümleyelim.
Tasarıyı oluşturan ve Parlamentoya sunan Yeşiller Partisi Eş başkanı Cem Özer; yaptığı konuşmada tasarının kabul edilmesinin Türk-Ermeni ilişkisine katkı sağlayacağını düşündüğünü belirtiyor. Sözüm ona Türk olduğunu iddia eden bu şahıs sözde olan bir soykırımı gerçekmiş gibi kabul ettirerek nasıl bir katkı bekliyor acaba?

Sağda solda bu tasarıyı gündeme getirmesi yüzünden ölüm tehditleri aldığını duyurarak yaşadığı korku mu ona bu sözleri söyletiyor? Aslında o da bal gibi biliyor böyle bir soykırımın yaşanmadığını ama hangi konuda çıkarlarını kaybetmekten korkuyor ki böyle bir şeyi Parlamentoya taşırken bir taraftan da saçma sapan açıklamalarda bulunuyor?

Parlamentoda Meclis Başkanı Norbert Lammert yaptığı konuşmada “Amacımız başka ülkelerle ilişkileri bozmak değildir. Bugünkü hükümeti de 101 yıl önceki olaylardan sorumlu tutamayız. Ancak bu tasarıyla ilgili çalışan bazı arkadaşlarımıza ölüm tehditleri geldi.

Bu tür tehditler yüzünden Alman Meclisi'nin farklı çalışacağı beklenemez” diyor. Peki bunu derken aslında ne demek istiyor?
O neyin korkusunu yaşıyor ki açıklama yapma gereği duyuyor?

Sosyal Demokrat Parti'den Meclis Grup Başkanvekili Rolf Mützenich de diyor ki; “Bu bir ceza davası dilekçesi değildir. Bu tasarıya karşı olan demokratik eylemleri haklı buluyoruz. Ama Alman Meclisi de, kendi fikirleri doğrultusunda karar vermekte haklıdır. 2009'da Türk hükümeti ile Ermenistan arasında imzalanan Zürih Protokolü'nün iki ülkenin meclisleri tarafından onaylanması arzumuzdur. Ayrıca, Almanya'nın bu suça ortaklığı söz konusudur. Bu, geçmişte yaşanan Ermeni Soykırımı’nı anmaktır. Yoksa Erdoğan'ı mahkûm etmek değildir.” derken acaba ülkesi adına bir nevi günah mı çıkarıyor?

Mützenich, “Erdoğan ve AKP politik İslam’ı temsil ediyor. Erdoğan ve AKP'ye soruyorum. Bir gün çoğunluğu kaybederseniz, iktidarı bırakacak mısınız? Merkel'e son gezisinde, Erdoğan'a bazı demokratik değerleri hatırlattığı için müteşekkirim. Türkiye, ayrıca Almanya'da Nazi zulmünden kaçan Yahudileri kurtardı. Bunun için onlara teşekkür borçluyuz. Ama tarihinin karanlık bölümüyle de yüzleşmeli” derken de alttan alta Erdoğan’dan ve ülkesi için yapacaklarından duyduğu korkuyu mu dile getiriyor? Tek korkuları Erdoğan’ın o koltukta oturması ve en büyük beklentilerinin de onun koltuktan indiği görebilmek mi oluyor?

Sol Parti adına Gregor Gysi öncelikle, Ermeni olaylarını ‘soykırım’ olarak niteleyen çeşitli ülkeleri sayarak kendi günahlarına ortak sunma çabasına girerken, “Sadece 1915-16 yıllarındaki Hıristiyan kurbanları değil, Almanya'nın Güney Afrika'da 1904-1908'de yaptığı katliamı da gündeme getirelim” diyerek de acaba; “Yahu ne var bunda biz de yaptık zamanında onu da tanırız olur biter, hem nedir ki soykırımı tanımak” mı demek istiyor?

Gelelim neticeye. Gün gibi aşikardır ki Alman Parlamentosunun da en büyük korkusu diğer korkaklar gibi, Türkiye’nin ilerlemesi ve süper güç haline gelmesi. Hem de bunu yapacak olanın Erdoğan olması. Erdoğan’ın kaybetmesini tek hedefleri olarak gören ve bu uğurda yapamayacakları şey olmadığını göstermeye çalışan zavallılar görmezler mi ki Erdoğan bu ülkenin bir gerçeği ve asla tek değil. Arkasında ona inanan milyonlarca Erdoğan olduğunu hala nasıl görmezler ya da kafalarını kuma gömüp görmezden gelirler?
Yüzsüzlük hat safhada adamlar “soykırım” dan bahsederken basit bir şeymiş gibi bahsediyor, suça ortak olduklarını kabul ediyor, kendi yaptıkları soykırımı dile getirerek bir nevi legalleştirmeye çalışıyor. 
Kusura bakmayın beyler sizin soyunuz kıymetli olmayabilir, hatta soyunuzun ne olduğu bile belli olmayabilir, belki de bu yüzden size çok basit geliyor soykırımdan söz etmek. Soyu belli olmayana soykırım da ne ola ki?

Zamanında kıymetli(!) atalarınızın Yahudilere yaptığı zulümden utanç duymak yerine onları da kabullenmek ancak şeref yoksunu kişilerin sergilediği bir tavırdır. Yahudileri yakıp, eriterek yaptığınız sabunlarla ve düğmelerle bugün belki o parlamentoda korkudan bacaklarınız titreyerek ahkam kesmeye çalışıyor olabilirsiniz. 

Bu yaptığınız hareketle kuyruğu dik tutmaya da çalışıyor da olabilirsiniz. Parlamentoda evet oyu kullanan 11 Türk(?) ne ise; manşetlerini utanmadan “Erdoğan kaybetti” diye atanlar da onlarla aynı kefededir! Ama her konuşmada Erdoğan adını dilinizden düşürmemeniz de duyduğunuz korkuyu gözler önüne seriyor. Haksız da sayılmazsınız bugüne kadar ciddiye alınmayan Türkiye artık sizin için en büyük tehdit!