Hürriyet Meydanı‘nda açılan sergide, 28 Şubat 1997 tarihinde Milli Güvenlik Kurulu kararıyla başlayan ve Türkiye tarihinde siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan 28 Şubat darbe sürecinde atılan gazete manşetlerini içeriyor.
Bugün gerçekleştirilen törenle resim sergisinin açılışı yapıldı. Açılışa; AK Parti İl Başkanı Av. Rumi Bekiroğlu, İl Genel Meclis Başkanı Halil İbrahim Kaya, Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Saatçi,Bayındır Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Bayrak,Müsiad İl Temsilcisi Ahmed Köksal, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ünal Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Törende ayrıca AK Parti İl Başkanı Av. Rumi Bekiroğlu bir basın açıklaması yaptı. Bekiroğlu, 28 Şubat Post Modern Darbesi’nin Türkiye tarihinde kara bir leke olduğunu dile getirdi.
Bekiroğlu: “28 Şubat’ta Bizzat Millet Hedef Alındı”
AK Parti Çorum İl Başkanı Av. Rumi Bekiroğlu, 28 Şubat Post Modern Darbe sürecinin Türkiye’nin kalkınmasına büyük bir engel olduğunu belirterek, bizzat milletin hedef alındığını dile getirdi.
AK Parti Çorum İl Teşkilatı, bugün saat 13:30’da Hürriyet Meydanı‘nda 28 Şubat 1997 yılında yapılan Post Modern Darbe sürecinin yıldönümü nedeniyle eylem gerçekleştirdi.
Eyleme; AK Parti İl Başkanı Av. Rumi Bekiroğlu, İl Genel Meclis Başkanı Halil İbrahim Kaya, Memur-Sen İl Temsilcisi Ahmet Saatcı, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ünal Yıldırım, il yönetim kurulu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Eylemde katılımcılar adına bir basın açıklaması yapan AK Parti İl Başkanı Av. Rumi Bekiroğlu, 28 Şubat sürecinin demokrasi için bir facia olduğunu dile getirerek, her zaman hatırlanacağını iletti.
Türkiye’nin demokrasi tarihinin yarısının ihtilal, sıkıyönetim ve olağan üstü hallerle geçtiğini vurgulayan Bekiroğlu, “Türk halkı artık darbe istemiyor” dedi.
Bekiroğlu, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
28 ŞUBAT DEMOKRASİ FACİASI
“28 Şubat milli ve yerli olana karşıydı. 1997’de post modern davanın başlangıcıydı. Demokrasi tarihimize kara bir leke, demokrasinin rafa kaldırıldığı, katledildiği bir dönem olarak hafızalara kazındı. 28 Şubat Refah-Yol koalisyon hükümetinin sonunu getirdi. 19 Haziran 1997 Anasol-D hükümeti kuruldu.
Diğer darbelerden farkı diğer darbeler bedenimize, 28 Şubat ruhumuza musallat olmuş vesayet rejimlerinin milletle kavgasıdır.
MİLLET HEDEF ALINDI
×
Powered By Capricornus
28 Şubat müdahalesi ülke tarihinin unutulmaz olaylarından bir tanesi olmuş ve tarihimize postmodern darbe olarak geçmiştir. Bu müdahale sadece siyaseti, sadece seçilmişleri hedef alan darbe girişimi olarak değil, vatandaşımıza, memurlara, iş dünyasına, öğrencilere yaptığı zulümle de her zaman hatırlanacaktır. 28 Şubat’ta farklı yöntemler izlenmiştir ama öncekilerde olduğu gibi bizzat millet hedef alınmıştır. Seçimle gelen, yasalar çerçevesinde görev üstlenmiş bir hükümet kirli senaryolar ve tertipler marifetiyle görevden uzaklaştırılmış, siyaset vesayet altına alınmak istenmiştir. Bu ülkeye ağır bedeller ödetmiş, ağır faturalar yüklemiş, Türkiye’nin kalkınma ivmesini yavaşlatmış ilerleme hamlesine ağır darbe vurmuştur.
TÜRK HALKI DARBE İSTEMİYOR
Türk halkı artık ihtilal, sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi darbeler istemiyor.
Demokrasi tarihimizin yarısı ihtilal, sıkıyönetim ve olağan üstü hallerle geçerken, gerçekleşmiş ya da gerçekleşmemiş birçok darbeyi yaşayan Türk halkı artık darbe istemiyor. Çünkü demokratik sürece ve siyasi işleyişe yapılan müdahalelerin sonunda ülkemiz her açıdan geriye giderken siyasi ve toplumsal travmalar da yaratmıştır.
HALKA DARBELER İLE BASKI KURULUYOR
Türkiye’nin önünü kesme meselesiydi 28 Şubat 1997. 12 Eylül 1980 darbesi gibi, 12 Mart 1971 muhtırası gibi, 27 Mayıs 1960 darbesi gibi hiç birinin diğerinden farkı yoktur. “Eğer başka yollarla yolunu çeviremiyorsak, zorla önlerini keserek yollarından vazgeçmelerini sağlayalım” diyerek millete reva gördükleri zulüm mekanizmalarından birisinin adıydı. Devirler, siyasi aktörler değişiyor, isimler, partiler değişiyor ama 150 yıldır bu topraklarda verilen mücadelenin mahiyeti değişmiyor.
Bu dönemlerde tasvip etmediğimiz ve unutamadığımız İrtica ile Mücadele- Batı Çalışma Grubu gibi kavramlarla Karşılaştık
28 Şubat’ta o zulmü reva görenlerle, 27 Mayıs’ta Adnan Menderes’in ipini çekenlerle, bugün Sur’da, Cizre’de o çocuklara çukurların içine bombayı koyduranların arasında zerre miktarı fark yoktur, aynı odakların insanlarıdır, aynı şer çevrelerinin insanlarıdır.
BAŞÖRTÜSÜ İNSAN HAKLARINA AYKIRI BİR UYGULAMA
Başörtüsü yasağının ardından başlatılan “Başörtüsüne özgürlük” direnişinin, bembeyaz, tertemiz bir direniş olduğunu aktararak, 28 Şubat’ta verilen mücadeleyi, “Hiçbir şer odağının içine nüfuz etmeye cesaret edemediği, gücünün yetmediği, pırıl pırıl Anadolu insanın saf gönüllerinden çıkmış, bütün iradelerini ortaya koyduğu, bütün güçlükleri, tehditleri göz önünde bulundurarak, korkmadan, yılmadan hiçbir şekilde hiçbir safhası kirletilmemiş bembeyaz bir mücadeleydi.
Bu milleti değerlerinden, ortak bir ümmet bilincinden ayırma senaryosunun sadece bir bölümünün adı 28 Şubattır. Başörtüsüyle mücadele verirken, bu bir başörtüsü mücadelesi değildi. Bu bir gönül dünyasının, yeniden ihya edilmesi mücadelesiydi.
Biz AK Parti olarak bir daha kimse darbelere teşebbüs etmesin, ülkeye ağır faturalar ödetmesin diye YENİ TÜRKİYE, YENİ ANAYASA ve BAŞBAKANLIK SİSTEMİ diyoruz. Türkiye demokrasisi yeni, sivil ve çağdaş bir anayasa ile sorunların üstesinden daha kolay gelecektir.”
———————-
Uslu: “Millet İdaresi Her Şeyin Üstündedir”
AK Parti Çorum Milletvekili, TBMM İdare Amiri Salim Uslu, “Her kışın bir baharı vardır. Bin yıl sürecek denen 28 Şubat, bugün acı bir hatıra olarak tarihe gömülmüşse, güçlü siyasi irade ve güçlü liderle sağlanmıştır” dedi.
Uslu, AK Parti Çorum İl Teşkilatı‘nın Hürriyet Meydanı‘nda 28 Şubat 1997 yılında yapılan Post Modern Darbe sürecinin yıldönümü nedeniyle düzenlediği toplantıya katılamaması nedeniyle bir telgraf gönderdi.
Uslu, telgrafında şöyle dedi:
“Toplumun değerlerinden, halkın seçtiklerinden hoşlanmayan güçlerin 28 Şubat 1997’de yaptığı darbeyi bir kez daha hatırlatmak ve o günlerin tekrar yaşanmaması adına düzenlediğiniz basın toplantısına 2016 yılı bütçe görüşmeleri nedeniyle katılamıyorum.
Her kışın bir baharı vardır. Bin yıl sürecek denen 28 Şubat, bugün acı bir hatıra olarak tarihe gömülmüşse, güçlü siyasi irade ve güçlü liderle sağlanmıştır. Demokrasilerde balans ayarının tankla, tüfekle yapılamayacağını millet iradesinin her şeyin üstünde olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Cumhuriyet tarihimizde bir kara leke olarak kalacak 28 Şubat ve darbelerin bir daha yaşanmamasını temennisiyle şahsınızda tüm hemşehrilerimize selam ve saygılarımı sunarım.”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...