ÇORUM DİŞ HASTANESİ KONUSUNDA YETKİLİLERE VE TÜM ÇORUM HALKINA AÇIK MEKTUP.

Ak partili vekil Ahmet Sami Ceylan ve il başkanı Mehmet Karadağ kişisel girişimleriyle Çoruma diş hekimliği fakültesi ve 70 ünitlik bir diş hastanesi getirmeyi başardılar. Çorum için gayet güzel bir hizmet ve buraya kadar sorun yok .

Sorun şurada başlıyor 5 katlı ve 70 doktorun çalışacağı hastaneyi şu an Bahabey caddesi üzerinde bulunan dış hastanesinin içine yani Yavruturna sağlık ocağının olduğu tarafa yapmayı planlıyorlar.

Burası şu anki haliyle fiziki anlamda çok sıkışık ve genişlemeye de müsait olmayan bir yer. Aklı selim ve sağduyulu hiçbir şehir planlamacısı böyle bir yere 5 katlı 70 ünitlik bir hastane kurulmasına onay vermez.

Yeşil alanın imhası bir yana zaten üst düzeyde bir trafik sorunu olan bölgede hayat trafik konusunda çekilmez hale gelir ve etkisi bahabeyin sonuna ve gazi caddesi bağlantısına kadarki her yeri de etkiler.

Belediye başkanı halk istemiyorsa imar değişikliğinden vazgeçeriz demişti ve bende halkın tercihini bildireceğimi söylemiştim. Baştan söyleyim ki bölge sakinleri kendilerine konunun nasıl yansıtıldığına bakarak cevap veriyorlar.
Bahçelievler ve Yavruturna mahallesi muhtarları hastane başka bir yere taşınır da ‘yaklaşan yerel seçimde halk kendilerinden hesap sorar kaygısıyla’ o bölgeye hastane yapılsın diye imza topladılar.

Fakat halka öyle bir algı yapıldı ki sanki olay HASTANE YAPILSIN MI YAPILMASIN MI sorununa dönüştürüldü. Sanki oraya hastane yapılmazsa o bölge de hem bir kamu kurumu gidecek hem de bölge ranta peşkeş çekilecek ,yapıldığında da yeşil dokuya hiçbir zarar gelmeyecek gibi bir algıyla olaya yaklaşıldı, trafik sorunundan ise halka hiç bahsedilmedi, ortada olmayan projeyi dahi bilmeyen ve tüm detaylardan habersiz halkın bir kısmı da yapılsın anlamında imza verdiler. Bazıları da hastane giderse bölgenin tümü mütahitlere peşkeş çekilir ve eldekinden de oluruz endişesiyle hastane yapılmasını kerhen kabul ettiklerini beyan ettiler.

Oysa bu büyüklükteki bir hastane için yüzlerce yıllık en az 60 ağaç yok edileceği gibi,trafik sorunu da hayatı çekilmez hale getirecekti. Dahası hastane başka bir yere yapılsa bile yerine başka bir hastane ünitesi oraya kaydırılarak sorun rahatlıkla çözülebilecekti. Zira o bölgeyi sağlık bakanlığına bağışlayanlar hastane olması şartıyla vermişlerdi ve nitekim Göğüs hastanesi gitmiş yerine diş hastanesi gelmişti ve oda giderse yerine başka bir hastane bölümü ,birimi gelebilirdi. Yine o alan ve Kıbrıs caddesindeki bitişikteki lojmanlar mütahitlere peşkeş çekilerek doku bozulmaya çalışılırsa bizimde elimiz armut toplamıyor ya sonuna kadar mücadele ederiz.

Bu açıklamayı yaptığımız halk bu bilinçle projeye karşı çıktı hatta yapılsın diye imza verenlerin bazılarına durumu anlattığımızda onlarda bunları bilmediklerini ifade ediyorlardı. Bizde doku korunsun hastane oraya yapılmasın diye imza toplamıştık ama bu konu artık halkın isteminin ötesinde akılla çözülmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Zira halka bu sorun nasıl aktarılırsa ona uygun cevap alınıyordu.
O bölgeye hastane yapılırsa artık geriye dönüşü ve telafisi de olmaz.Yeşil dokunun bir kısmı katledilir ve trafikte hayatı zorlaştırır hele de mesai öncesi ve bitimlerinde pek çok kazalar yaşanr ve tüm Bahabey caddesi baştan sona kilitlenir. Nihayetinde şehrin merkezi bir yeridir ve hastane ,doktor ,personel ve hastalarla birlikte beş yüz-bin adet aracın hareketliliği söz konusudur.

Benzer bir durum şu anki Göğüs hastanesinin bulunduğu yerde yaşanmaktadır. Halk kapanmasını istemediği için Hastane merkezde kalmış ,tüm yeşil alan katledilip otoparka dönüştürüldüğü halde hastane çevresi ve bölge trafik konusunda kilitlenmiş durumdadır. Durum giderek de daha vahim hale gelmektedir. Hatta Ankara yolu üzerindeki hastane şehir dışında olduğu halde trafiğin ne durumda olduğunu hepimiz görebiliyoruz.

ÇARE YOK MU? ELBETTE VAR VE ÇOKTA BASİT.

Ak parti vekili Ahmet Sami ceylan halk istemezse buraya olmazsa 2 ayrı yerde 20 şer dönümlük yerler olduğunu oralara yapılabileceğini beyan etti. Hastane konusunda Çorumun her tarafı bizimdir ve bir uçtan bir uç en fazla 6 km olup, bu tercih hastanenin şehir merkezine yapılmasından çok daha sağlıklı olacaktır.

Böylelikle şu anki mevcut dokuda korunmuş olur. Halk temel olarak aynı yerde kamusal kurumlar istemektedir. Bağışla yapılan intikalde bağışlanan yerin hastane olması şartı da vardır. O halde Yavruturna sağlık ocağının bulunduğu yere bir yada birkaç hastane birimi mesela fizik tedavi merkezi ,rehabilitasyon merkezi,veya çeşitli labaratuvar ve tahlil merkezleri ,yada Amatem(Alkolle mücadele merkezi), hatta 5-10 tane aile hekimliği birimiyle birlikte gelebilir. Yada il sağlık müdürlüğünün tespit edeceği bir yada iki ayrı birim gelir ve mevcut doku korunarak ve başka bir kamu bölümü de getirilerek bölgede yine bir hastane-kamu kuruluşunun olmasıyla aynı hareketlilik sağlanır.

Bu tip şehir planlamalarında algılarla yönlendirilmiş halk istiyor diye, mütahit istiyor diye rant var diye iş yapılmaz aklı selim ve sağ duyuyla iş yapılır.

Henüz iş işten geçmemişken bu konunun yetkililerine sesleniyorum.

Şehrin merkezine hastane yapılmaz. Daha geniş rahat bir alana hastaneyi yapın ve bölgeden giden diş hastanesinin yerine de bölgeye uygun, yeşil dokuyu bozmayan hastane ünitelerinden bir yada ikisini getirin bunu da muhtarlıklara ve halka en baştan açıklayıp ,halkın endişelerini de giderin ,sorunun çözümü bu şekilde basittir. Böylece hem halkın istediği olur,hem de bölgedeki tek yeşil doku korunmuş olur, hem de oraya yine bir kurumsal yapı getirilmiş CANLILIK korunmuş olur.

EĞER HASTANE YAPILIRDA BAHSETTİĞİM BU SORUNLAR ORTAYA ÇIKARSA Kİ ÇIKACAKTIR BUNLARIN SORUMLUSU BAŞTA SÖZ KONUSU VEKİL VE İL BAŞKANI,VALİ ,İL SAĞLIK MÜDÜRÜ,YAVRUTURNA VE BAHCELİEVLER MUHTARLARI OLACAKTIR. BUNLARIN İSİMLERİNİ HERKES BİR YANA KAYDETSİN Kİ ÇEKİLECEK EZİYETTEN BU İNSANLAR SORUMLUDUR.TABİ SESSİZ KALAN DİĞER VEKİLLERİ DE UNUTMAYALIM....

Bu arada gelişmelere ve projeye göre her şeyini halkına borçlu bir aydın ve bir kısım halkın parlemento dışı vekili olarak dava açma hakkımı ve Cimere şikayet yağdırma haklarımı saklı tuttuğumu da bildireyim.