Ülkenin sorumluluğunu üstlendiğimiz günlerden beri, yurt dışı gezilerimizde mutlaka ihracatçılarımızla birlikteyiz. İşte dün, Afrika'dan döndük. 135 kadar iş adamımızla beraber gezi düzenledik. 3 ülkede de nelerin olduğunu çok daha yakından görmüş olduk.
"2023 HEDEFLERİ BİZİM İÇİN NAMUS MESELESİNE DÖNÜŞTÜ"
Değerli kardeşlerim, bugüne kadar yapılanlar önemli. Ama Türkiye için asıl önemli olan bundan sonra yapılacak olanlardır. 2023 hedeflerimiz bizim için bir namus meselesi haline dönüştü. Bizi engellemek, yoldan çıkartmak için yapılanları en iyi sizler görüyorsunuz. Gittiğimiz her yerde Türkiye'yi yeniden eski sancılı haline döndürmek için oynanan oyunları görüyoruz. Hala Gezi olaylarını ağaç meselesi diye, 17-25 darbe girişimini hukuk mücadele diye görenler varsa kınıyorum.
"2. DÜNYA SAVAŞI'NDA SOYKIRIMDAN KAÇANLARI MİSAFİR ETTİK"
Soykırım konusunda bize son laf edecek ülkenin 'Soykırım' kararı, hayatın doğal akışına uygun değildir. Onlar önce Holocaust'u yeniden tanımlasınlar. Buradaki meselenin Ermeniler olmadığını, onların sadece istismar edildiğini sen de çok iyi biliyorsunuz. Ermeni meselesi bir şantaj aracı bir sopa olarak kullanılmaya başlandı.
Türkiye'den kaçan paralel çete elemanları Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerde rahatça hayatını sürdürüyor. Ülkemizde cinayet işleyenleri, mensubu oldukları örgüt nedeniyle saklıyorlar. Özdemir sabancı cinayeti ile ilgili yeni adım atıldı. Geçmişin muhasebesi yapılacaksa en alnı ak ülke biz oluruz. Bu konuda pek çok ülkenin sicili çok karanlık ve kanlıdır.
Diğer devletlerin geçmişleriyle ilgili bir liste koysak nasıl olur? Kıbrıs Rumlarının adada yaptıklarının şahitleri hala hayatta. Ermenilerin Karabağ'da gerçekleştirdikleri vahşeti dinlemek bugün de mümkündür. 2. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın soykırımından kaçanları biz hala ülkemizde misafir ediyoruz. Ey Alman Parlamentosu, bundan haberin var mı? Kırım Türklerinin başına gelenleri biliyorsunuz ama onlar, milyonların ölümünü sadece bir istatistikten ibaret gördükleri için vahşeti meşrulaştıracak bir yol bulurlar.
Ama ülkemizi sık sık Ermeni Soykırımı tasarılarıyla tehdit eden devletlerin arkasında milyonlarca masumun vebali ve kanı vardır. Beğenirler, beğenmezler. Bizim Ermeni meselesindeki tavrımız en başından beri nettir. Soykırım ithamını asla kabul etmiyoruz.
"BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU"
Çocuk o ya çocuk, çıkmış Alman Parlamentosu'na metin hazırlıyor. Sen nereden biliyorsun ya? Arşiv bilincin ne senin? Almanya'da doğmuş, büyümüş, nereye gidersen git Tayyip Erdoğan'a küfretmek sana bir şey kazandırmaz. Ama ben koca Alman Parlamentosu'nun bunların arkasına takılmasına şaşırdım. Ey Alman siyasileri, biz tüm arşivlerimizi açtık açık tutuyoruz, sizin de varsa buyrun açın tartışalım. Ama buna yüreğiniz yetmez. Çünkü böyle bir şeye girdiğiniz anda nasıl rezil olacağınızı biliyorsunuz.
Bizde milyonlarca belge var, tamamı kontrolden geçti. Varsa siz de belgelerinizi ortaya koyun. Koyamazlar. Çünkü biliyorlar ki burada öyle bir şey söz konusu değil. Kim kimi öldürmüş, kim kimi yerinden etmiş... Bunların cevabı orada ortaya çıkar. Biz bu araştırmayla yüzleşmeye hazırız, bölgede faaliyet yürütmüş olanlar hazır mı? Ermenistan, Almanya, Batılı birtakım ülkeler buna hazır mı? Biz burada bir samimiyet sorunu görüyoruz. Hem aynı ithamı öne sürüp duracaksınız, hem de bunun araştırılmasını sağlayan teklife sırtınızı çevireceksiniz. Buna 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' derler
"SET OLMAKTAN ÇIKAR DERTLERİNİZLE BAŞBAŞA BIRAKIRIZ"
Bu mesele Ermenilerin haklarını korumak değil istismar olarak kullanmaktır. Bizim ülkemizde 100 bin Ermeni yaşıyor. Biz böyle bir hassasiyeti göstermemiş olmasak biz Türk vatandaşı olmayan Ermenileri niye ülkemizde tutalım. Biz Avrupa'nın kabul etmediği 3 milyon mülteciyi ülkemizde ağırlıyoruz.
Buradan Almanya'ya ve tüm Avrupa'ya sesleniyorum. Ya gündemdeki meselelere hakkaniyetli bir çözüm buluruz yada Avrupa'nın önünde bir set olmaktan çıkar sizi dertlerinizle başbaşa bırakırız.
Bizim istediğimiz herkes için geçerli kuralların bizim içinde geçerli olması. Biz pozitif ayrımcılık istemiyoruz. Adaletli bir yaklaşım istiyoruz. Avrupa Birliği müstekabatında ne varsa onu istiyoruz. Biz riyakarlık yapılmasını istemiyoruz. Karşımıza Ermenileri, terör örgütlerini sürmeyin.
"SIKINTILARA RAĞMEN YÜZDE 4 BÜYÜDÜK"
2014 yılı büyüme hızımızda yavaşlama olduysa da bu sıkıntılı dönemi geride bırakıyoruz. 2017'yi sıçrama dönemi olarak kabul edelim. 2017 bizim için ivme yılı olsun.
Geçtiğimiz yıl yaşanan iki seçime ve terör olaylarına rağmen yüzde 4 büyüdük. Bu yıl çıtayı dahada yükseltiyoruz. Koşacağız. Dünyayı fellik fellik dolaşacağız. Bakanlarımızla beraber dolaşacağız. İhracatı ve turizmi canlandıracağız. Rusya olayı pazarlarımızı çeşitlendirmemiz gerektiğini gösterdi.
Eğitim sistemimizdeki değer eksikliğini gidermeliyiz. Kendi tarihimize uygun kültür sistemini yaygınlaştırmalıyız.
Yönetim sistemizi gözden geçirmeliyiz. Başkanlık sistemi dahil, daha etkin yönetim modelini tartışmalıyız.
Bizim vatanımız üstünde kimse operasyona kalkmasın. Operasyonları nihayete erdirene kadar sürdüreceğiz.
Bugün hayatını kaybeden Muhammed Ali'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Geç saatlerde siyah beyaz ekranlarda onun maçlarını seyrederdik. O zaman herkesin evinde televizyon yoktu. Radyo başında beklerdik. Müslümanlığı kabul ettikten sonra çok kişinin hidayetine erişmesine neden olmuştur.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...