Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde "Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı"na katıldı. Erdoğan burada bir konuşma yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

''Seçimlerden önce yaptığımız son Genişletişmiş İl Başkanları toplantısı olacak.

''2 HAFTA İÇERİSİNDE ADAY TANITIM TOPLANTILARINI BİTİRELİM''

Cumartesi günü Kocaeli'nde, Pazar günü Sakarya'da aday tanıtım toplantılarımıza devam edeceğiz. Önümüzdeki haftasonu 2 ilimizde, bir sonraki haftasonu yine 2 ilimizde daha aday tanıtım toplantısına bizzat katılacağım. Diğer illerdeki tüm aday tanıtım toplantıları Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerimiz tarafından gerçekleştirilecek. 2 hafta içerisinde aday tanıtım toplantılarını bitirelim, artık adaylarımız arazide çalışmalarını süratle devam ettirsinler. Son toplantımızda görevlendirmeleri yaptığımız gibi bütün arkadaşlarımıza da nerelerde sorumlu olduklarını bildirdik. Yarından itibaren arkadaşlarımız illere dağılmaya başlıyor.

''ADAY TANITIM REHBERİ HAZIRLADIK''

Genel merkezimiz tüm bunlar için il başkanlarımıza verilmek üzere, bir aday tanıtım programı, rehberi de hazırladık. 31 ocakta yapacağımız büyük aday tanıtım ve manifesto toplantımıza kadar, bu süreci tamamen bitirmiş olacağız. Bu ay sonunda, Ankara Kapalı Spor Salonu'nda tüm adaylarımız bir araya gelecek, orada aynı zamanda manifestomuzu açıklayacağız. Aday belirleme sürecinde yaşanan her şey artık geçmişte kaldı. Ne aday adaylarımızın, ne de adaylarımızın bu dönemdeki rekabeti seçim çalışmalarına yansıtmayacaklarına canı gönülden inanıyorum. Dava adamlığıda siyasette bunu gerektirir. Aksi yönde davrananlar olursa, zaten bunlar hiçbir zaman AK Partili olmamış demektir.

''AVUKAT ORDUSUYLA SEÇİM KURUMLARIMIZI TEHDİT EDEN ADAYI UNUTMUŞ DEĞİLİZ''

Bütün bunlarla beraber Türkiye maruz kaldığı tüm saldırılara, tuzaklara rağmen demokratik hukuk devleti niteliğinden asla taviz vermemiştir. Taviz de vermeyecek. Demokratik hukuk devleti ilkesinin en sağlıklı ve güçlü işlediği alanlardan biri de milli iradenin tecellisine vesile olan seçimlerimizdir. Seçimlerle ilgili kurumlarımız yargı teminatı altında işlerini başarılı bir şekilde yapmaktadır. Buna rağmen bazı kesimlerin kendi başarısızlıklarını seçimlerini yürütmekle görevli kurumlarımıza yükleme gayretlerine her dönemde şahit olduk. Cumhurbaşkanlığı sçeimlerinde avukat ordusuyla seçim kurumlarımızı tehdit eden bir adayı hala unutmuş değiliz. Yüksek Seçim Kurulu'nun önünde oturacağız diyenleri unutmuş değiliz. Ne oldu? Hala oturuyorsunuz.

''YAKIN MARKAJA ALALIM''

Seçmen kütükleriyle ilgili iddialar her seçim dile geliyor. Sistemden kaynaklanan sıkıntılarının asıl mağduru da tabi AK Parti'dir. Seçmen kütüğünde olmayan üyelerimize teker teker ulaşmamız gerek. 24 haziran seçimlerine göre ilçe değiştiren 1,5 milyon seçmen var. Üstelik bunların 222 binden fazlası bizim üyemiz. Öyleyse yakın markaja alacağız. AK Parti bu tür bir yanlışın içerisine kesinlikle girmemelidir.

Bu yıl ilk defa oy kullanacak yaklaşık 1 milyon seçmenin de varlığı çok önemli. Seçim işleri başkanlığımızda tüm bu kayıtlar detaylarıyla mevcuttur. Onun için ana kademe, kadın kolları, özellikle de gençlik kolları bu işi çok yakından takip etmek durumundadır ki, bu 1 milyon ilk defa oy kullanacak olanları yakın markaja alalım ve onların inşallah oy kullanmada herhangibir yanlışa düşmesini baştan engelleyelim. 

''HAYATINI DAVASINA ADAMIŞ İSİMLER BİLİYORUM''

AK Parti'nin millete hizmetkarlık esasına dayanan siyaset anlayışını, kendi yapısına, tarzına, konumuna uygun bulmayan varsa zaten yanlış yerdedir. Halka hizmetin, hakka hizmet olduğu ilkesi bizim medeniyetimizin, siyaset ve yönetim anlayışının temelini oluşturur. Hayatını davasına adamış abide isimler biliyoruz. 

''BİR YANDA TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI DİMDİK DURANLAR...''

Millete seçimden seçime giden partilere dikkat ediniz. İktidara ulaşmayı, milletin gönlüne girerek başaramayacakları görenlerin uzun süredir uyguladıkları bir taktik var. Bunlar kendi politikalarını projelerini, vizyonları anlatarak milletin desteğini almaya çalışmak yerine, sadece ve sadece AK Parti'yi ve onun temsilcisi olarak gördükleri şahsımızı hedef alıyorlar. Geçtiğimiz 5 6 yılda yaşadığımız hadiseler bize yerli ve milli duruş sahipleriyle, günü birlik politikaları için ülkenin ve milletin sırtına hançer vurmayı göze alabilenlerin farkını çok daha iyi göstermiştir. Seçim ittifakları da işte  bu yaklaşımlar çerçevesinde şekilleniyor. Bir yandan terör örgütlerine karşı dimdik duranlar, Türkiye'nin demokratik ve ekonomik kazanımlarına darbe vurmaya çalışanlara geçit vermeyenler var. Diğer tarafta ise terör örgütleriyle kol kola girenler kendi çıkarları için feda edemeyecekleri hiçbir değeri olmayanlar var. Bunlar amaçları uğrunda her türlü yalana, iftiraya, çarpıtmaya başvurmaktan çekinmezler.

''BU GAZETENİN ASIL YAPTIĞI İŞ TETİKÇİLİKTİR''

Türkiye malum olduğu üzere geçtiğimiz aylarda yurtdışı kökenli ciddi bir kur ve faiz saldırısına maruz kaldı. Böyle bir durumda ülkesini ve milletini sevenlerin yapması gereken ekonomilerine 4 elle sarılmaktır. Peki, bizde ne yapılıyor? Eskiden beri belli muhalefet partisinin borazanlığını yapan bir gazete Türkiye ekonomisini hedef alan yalan yanlış birçok şeyle bu saldırılarını sürdürüyor. Manşetlerde de güya ahbercilik yapıyor. Aslında yaptığı işin adı bir tetikçiliktir. Güya ekonomimizin 2019'da daha kötüye gideceğini ima ederek, ülkemize kurşun sıkıyor. Mesela 2017 yılında Türkiye'nin yüzde 3-3,5 büyüyeceğini söylediler, halbuki biz 7 büyüdük. Kur, faiz, enflasyon üçgeninde ülkemize kurulan tezgaha rağmen 2018 büyümeside inşallah yine tahminlerin üzerinde olacak.

14 yıla baktığımızda ilk üç yıl ANAP'ın tek başına iktidarı mevcut. Sonrasında CHP, SHP'nin bizimle alakası yok demeye başladı. 14 yılın ortalaması 70,3. Şimdi bizim dönemimize geliyoruz, tamamı zaten tek parti iktidarı. en yüksek enflasyon yüzde 20,3. Bu 16 yılın ortalaması 9,5. 

''NAYLON POŞETE SAVAŞ İLAN ETTİK''

Biz naylona, naylon poşetlere karşı savaş ilan ettik. Bu seçimde biliyorsunuz ki biz bez torbalar ve kenevirden yapılmış filelerle meydanda olacağız. Milyonlarca bez torba ve file hazırlıyoruz, milletimize promosyon olarak dağıtacağız.Şimdi inşallah kenevir üreticiliğine geri döneceğiz. Çevrecilik adına biz bu işi başarmamız lazım ve başaracağız.