Gülen’in 20 Aralık 2013’teki 25 Aralık darbesinin talimatı olan bedduası, dönüp FETÖ mensuplarını bulmuş; önleri kesilmiş, yuvalarına ateşler düşmüş, ocakları sönmüştür. Kamu mensubu olarak silahlı kuvvetlerde, yargıda, emniyet teşkilatında bulunanlardan yakalananlar, müstahak oldukları cezaları alacaklar, hısım akrabaları bile onların yüzünü görmek istemeyecektir. Yurt dışına kaçanlar, sırf Erdoğan düşmanlığı yüzünden ABD ve AB’de bir süre “siyasi mülteci” olarak ağırlanabilirler. Ancak gerçek yüzleri geç de olsa anlaşıldığında, dünya onlara dar edilecektir...
‘Hayır’ , ‘Şer’ ve Kılıçdaroğlu
Şu kışkırtıcı soru zihnimin içinde dönüp duruyor… Genel Kurmay Başkanı dâhil tüm kuvvet komutanlarının en yakınlarındaki “yaver”lerin galiba tamamı Gülenci çıktı. Kalibresi olağanüstü yüksek bir istihbarat örgütüyle karşı karşıya olduğumuz su götürmez bir gerçek… Peki, karanlık bir kaset operasyonuyla gelen CHP Genel Başkanı’nın yanında, arkasında nasıl insanlar var acaba? Gülen üzerinden çalışan küresel istihbarat örgütü TSK’nın olmadık yerlerine sızmayı başardı da CHP ve Kılıçdaroğlu kendisini nasıl “korudu”? Koruyabildi mi gerçekten?
Devlet’in FETÖ’ye karşı, yapılanması ve B,C,D planları olmalıdır
Bu olayların geriye yönelik olarak, bugüne kadar nasıl geliştiği ve örgütlendiği prensipleri ve taktikleri, kadroları, jeopolitik evlilikler ile Dünya’da eşi emsali olmayan, Siyonizm ve Masonluktan daha öte, birbirine perçinlenmiş ve Fetö’ye köle haline gelmiş elemanlar ile Türkiye’miz ve bütün Dünya için nasıl bir tehlike oluşturduğu, araştırılması gerektiği ayrı bir ihtisas ve uzmanlık alanıdır. Hatalar ve Suçlular tespit edilmeli ve Cezalandırılmalıdır.
Bir başlangıcın eşiğinde...
Devlet, adli ve askeri işlevleri ve kurumları açısından bir iflasın eşiğinde ve bunda her siyasi aktörün şu veya bu ölçüde sorumluluğu var. Bu devleti hızla temizlemek ve yeniden inşa etmek gerekiyor…
Millet fedakarlık yaptı, sıra sizde beyler
Her şeyi hükümetten beklemek doğru değil. Herkes, millet gibi, bir şeyler yapmalı. O zaman gerçekten demokrat, gerçekten vatan sever, gerçekten milli olunduğu anlaşılır. Millet ve hükümet üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra sizde baylar, bayanlar.
Türkiye’ye sahip çıkanlar ve çıkmayanlar
Türkiye sadece silahlı terör gruplarının ve çetelerin baskısı altında değil… Türkiye aynı zamanda Batılı bazı çıkar gruplarının Türkiye üzerine hesapları gereği Hıristiyan Batı medyasının yürüttüğü saldırı ve ataklara karşı da direnmek durumunda.
İttifak’tan kopuş değil ‘eşit ortaklık’
2013’ten itibaren (Esasen 2012’den başlatılmalı; zira Arap Baharı, terörle mücadelede başlatılan ‘yerli çözüm’ projesi, Kuzey Irak yönetimiyle yakınlaşma, İslam coğrafyası ve Afrika açılımları bu dönemde hızlandı. M.K) AK Parti iktidarının kendi jeopolitik ajandasını yürütmeye başladı; Türkiye’nin çıkarlarına aykırı jeopolitik oyunların farkına vardı. Atlantik yapılanması da, artık devlet içinde daha güçlü olan FETÖ eliyle bu kez hükümeti hedef aldı.
Darbe girişimi ve milli direniş
Kötülük ahtapotu!
15 Temmuz gecesi sokaklarda kurşun yağmuruna tutulup yaralanan, tanklar tarafından ezilen, dipçiklerle darp edilen insanlar bazı hastanelerin acil servislerinde (mesela Şişli Etfal'de) doktorlar tarafından "kimin için yaralandıysan, git o tedavi etsin seni" laflarıyla karşılandılar. Ankara'da Turgut Özal Üniversitesi Hastanesi'nde yaralılara "Askere karşı çıkılır mı, çekip gidin buradan" diye çıkışıldı.
Böyle dolu örnek var. Gördük ki... Bu heriflerin gözünde Hipokrat yemini, meslek değerleri ve vicdanın hiçbir anlamı yok! Bu robotlar yalnız Türkiye'ye değil, "insan"a da yabancılar! Şimdi bazı "cool demokrat" havasındaki arkadaşlar bize "masum taban"dan söz ediyorlar. Üzgünüm... Doktoru böyle olanın...
Okumuşların derin ihaneti
Peki, bu okumuş hainler nerelerde? YÖK, medya, sanat çevreleri, onlarla dolu... Üniversitelere kanserli hücre gibi metastaz halindeler. Donanımlı fakat niyeti "paralel" bu hainlerin yumuşak karnı hizmet ettikleri odaklarla tanımlı... Bu kadar bilim tahsil edip böylesi mevkilere gelebilmelerine rağmen kendilerine FETÖ'nün çete reisinin akıl dışı söylemleri hatırlatıldığında "hoca söylüyorsa vardır bir hikmeti" diyebiliyorlar. Şu anda Türkiye, paralel devlet yapılanmasına son vermek için altın fırsat yakaladı. Bunu da akıl-vicdan terazisiyle ama cesurca değerlendiriyor, hainlerimizden arınıyoruz.
Kılıçdaroğlu CHP ve darbeler
CHP'nin Taksim'deki Cumhuriyet ve Demokrasi mitingine katıldığımda pozitif olmak ve siyaset adına darbelere karşı ortak bir zemin oluşturmak için içimde ciddi bir "umut" vardı. Bırakın 15 Temmuz kanlı darbe girişimine karşı direnen ve halkı direnişe çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir selam göndermeyi, tanklara, bombalara, kurşunlara karşı direnerek şehit düşen vatandaşlara rahmet, yakınlarına başsağlığı bile dilenmedi. Darbelerden söz edilirken, muhafazakârlarla yeni bir bağ kurabilecek, gönül alabilecek 60 darbesinde idam edilen Menderes hatırlatmasından vazgeçtim. Bari artık şu yalan söylenmese: "Yapılan bütün darbelerde en büyük acıyı CHP'liler çekti."
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...