Sağlık Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından organize edilen 4. Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantısı’na katıldı. Toplantı, 24-28 Nisan 2013 tarihlerinde, Antalya Cornelia Diamond Golf Resort Hotel’de düzenlendi.
Sektördeki gelişmeler
Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, SGK, İl Sağlık Müdürlükleri, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları, Kamu Hastaneleri, Hastane Birlikleri Yöneticileri, Üniversite Hastaneleri ve Sigorta Şirketleri, sağlık sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirmek için bir araya geldi.
Sağlıkta değişim ve yenilikler
Sağlık sektöründeki değişim ve yenilikleri değerlendirmek için düzenlenen toplantının ana amacının, sektörün sorunlarına, tüm paydaşların bir araya geldiği toplantılarla birlikte ortak çözüm alternatifleri oluşturmak olduğu belirtildi.
"planlayıcı ve denetleyici" rol
Toplantıda yaptığı konuşmada, sağlık hizmetlerinin, temel özellikleri itibariyle kamu otoritesinin planlama ve denetim alanı içinde yer aldığını kaydeden Kafkas, “Anayasamızın 56. maddesinde “Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir” ibaresi yer almaktadır.
Bakanlığımız tarafından 2003 yılında açıklanan "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nda yer alan en önemli hedeflerden biri de, Sağlık Bakanlığı'nın "planlayıcı ve denetleyici" rolünün en aktif şekilde uygulanmasıdır.
Sağlık hizmetleri ihtiyaçlar, beklentiler, coğrafik özellikler, sosyoekonomik farklılıklar ve mevcut sorunlar gibi nedenlerle, planlama yapılmasının ve yapılan planlamanın uygulanmasının zor olduğu hizmetlerin başında gelmektedir. Bakanlığımızca, faaliyetine ihtiyaç duyulan sağlık kurum ve kuruluşları ile bunlara ait sağlık insan gücü, tıbbi hizmet birimleri ve nitelikleri ile teknoloji yoğunluklu tıbbi cihaz dağılımı alanlarında, kamu ve özel sektörü kapsayacak şekilde planlama yapılmaktadır. Bu amaçlarla yaptığımız planlamanın en önemli hedefi, sağlık kurum ve kuruluşlarının hizmet, kapasite, sağlık insan gücü ile çağdaş tıbbi bilgi ve teknolojinin ülke düzeyinde dengeli dağılımının sağlanmasıdır.
Küresel gelişmeleri gözeten ülkemizin sosyo ekonomik gerçeklerine uygun, yapısal planlı ve sürdürülebilir bir Türkiye Modeli'ni hayata geçirmeye çalıştık. Bu süreçte başta SSK Hastaneleri olmak üzere diğer kamu kurumlarının hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devrettik. Dar gelirli kesimlere yönelik olarak hakları genişletilen yeşil kartlı vatandaşlarımız daha sonra Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındılar.
İlaç fiyatları
İlaçtaki KDV oranları düşürüldü ve ilaç fiyatlandırma sistemi değiştirildi. Böylece ilaç fiyatlarında önemli oranda indirim sağlanarak hem kamunun hem de vatandaşın yükü önemli oranda azaltıldı. 112 Acil Sağlık Hizmetleri sadece şehirlerde değil köylerde de sunulmaya başladı. İstasyon sayıları artırılarak ambulanslar son teknolojilerle donatıldı. Başta koruyucu sağlık ve Ana-Çocuk sağlığı hizmetleri olmak üzere, birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirildi. Çağdaş sağlık anlayışının temel unsurları arasında görülen Aile Hekimliği uygulaması başlatıldı ve tüm ülkeye yayıldı.
Bebek ölüm hızı
Bebek Ölüm Hızlarında gelişmiş ülkelerin 30 yılda katettiği mesafeyi ülkemiz son 10 yıla sığdırmayı başardı. Anne Ölüm Hızı'nda da benzer başarıya imza atılarak OECD ülkelerinin 23 yılda katettiği mesafe son on yılda katedildi.
Bulaşıcı hastalıklar
Bulaşıcı hastalıklardaki göstergelerimiz Sağlıkta Dönüşüm Programının uygulanmaya başlanmasından sonra gelişmiş ülkeler düzeyine ulaştı. Bu çalışmalar sonucunda kızamık hastalığını ülkenin gündeminden kaldırdık. 2002 yılında on binin üzerinde olan sıtma vakasını 2010 yılında sıfıra düşürdük.
Sağlıkta memnuniyet
Sağlıkta memnuniyet oranı % 80’ lere ulaşmıştır. Hem de bu orana OECD ülkeleri 4500 dolar gibi yüksek maliyet harcayarak erişirken biz 950 dolar gibi bir rakamla ulaşmış olduk. 2002 yılından bu yana özel sağlık kuruluşlarını desteklemek yönünde de birçok çalışma yaptık. Bu çalışmalarımızın sonucunda 2002 yılından bu yana özel sağlık kuruluşu sayısında gözle görülür bir artış olmuştur.
Örneğin; 2002 yılında Türkiye'de 283 özel hastane bulunmakta iken bugün bu sayı 541 e yükselmiştir. Bundan sonraki dönem için yeni özel sağlık kuruluşunun açılmasından ziyade, mevcut kuruluşların hem fiziksel hem de kadro yönünden iyileştirilmeleri hedeflenmektedir. Önceki dönemlerde ruhsatlandırılmış, ancak fiziki şartlarını iyileştiremeyen hastanelerin bu olumsuz durumlarını, müktesep haklarını da dikkate alarak düzeltebilmelerine yönelik çalışmalar yapılacaktır.
Ön izin almış hastanelerin yasal süreleri içinde açılımının tamamlanması ile yapılacak değerlendirme sonrası mevcut özel sağlık kuruluşlarının kadro eksikliklerinin tamamlanması, Bakanlıkça özel sağlık kuruluşu bulunması uygun görülen hiç özel sağlık kuruluşu olmayan veya eksik kapasitesi bulunan yerleşim birimlerine, yeni yatırım planlanacak ve yeni yatırımcıların yatırım izni değerlendirilecektir.
Uzman hekim durumu
2009 yılında bin kişiye 1.6 hekim (uzman ve pratisyen) düşmekte iken, 2023'de 200.000 hekim sayısına ulaşılabilmesi halinde bu rakam binde 2.4 olabilecektir. Bu sayı halen bazı ülke ortalamalarının altındadır. Görüldüğü üzere şu an için hedeflenenin neredeyse yarısı ile hizmet verilmektedir. Bu durum da özel sektöre verilecek yeni hekim kadrolarının belirlenmesinde neden bu kadar dikkatli davranılması gerektiğinin en önemli göstergesidir.
Uzman hekimin ülke genelinde nüfusa göre dengeli dağılımını bu kısıtlılık içerisinde düzenleyebilmek için; ülkedeki toplam uzman hekim sayısının, o ilin nüfusuna kıyaslanarak o ilde istihdam edilebilecek hekim sayısı belirlenmekte ve o ildeki mevcut aktif çalışan hekim sayısının bu sayıya oranına göre değerlendirmeler yapılmaktadır.
2002 yılında doğu ve güneydoğu Anadolu ile batı arasındaki uzman hekim oranı 1/13 iken hükümetimizin almış olduğu kararlı tutum neticesinde uygulanan devlet hizmet yükümlülüğü kanunu sonucu bu oran 1/ 3 e düşürülmüştür.
Binaları yönetmeliğe uygun olmayan hastanelerin tadilat/yeniden yapılma veya taşınarak yönetmeliğe uygun hale getirilmesi için süre verilmesine yönelik, hastanelerin fiziki şartları, yatak sayıları ve uzmanlık dalları göz önünde bulundurularak standart kadro tanımlanmasına yönelik çalışmalar ise devam etmektedir.
Yakın zamanda toplam 4 dönemde ek kadro dağıtımı yapılmıştır. Birinci dönem 27.09.2011 toplamda 696 uzman kadrosu verilmiştir. İkinci dönem 11.11.2011 toplamda 124 uzman kadrosu verilmiştir. Üçüncü dönem 21.02.2012 toplamda 153 uzman kadrosu verilmiştir. Dördüncü dönem 10.10.2012 toplamda 695 uzman kadrosu verilmiştir.
Halen ülkemizde aktif olarak 541 özel hastane, 855 özel tıp ve dal merkezi, 371 poliklinik, 3 adet (Bursa, Eskişehir, İstanbul) özel diş hastanesi, 1050 ağız diş sağlığı merkezi ve ağız diş sağlığı polikliniği hizmet vermektedir. Özel kuruluş, 952 Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanesi mevcuttur. Toplam 3772 sağlık kuruluşu mevcuttur.
Her ne kadar ülkemizde halen 68 ilde hizmet vermekte olan toplam 541 özel hastane olsa bile henüz özel hastane bulunmayan Amasya, Ardahan, Artvin, Bartın, Bayburt, Bilecik, Gümüşhane, Hakkari, Kars, Kilis, Sinop, Şırnak, Tunceli gibi illerimiz de bulunmaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de sağlıkta özel sektörün yatırımlarının ve sağlık turizminin hızla gelişen bir hizmet sektörü endüstrisi olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Sektörün sağlıklı büyümesi için kalite en önemli parametredir. Kaliteli hizmet veren, markalaşmaya önem veren önce insan odaklı hizmet verebilecek hizmet sunucuları uzun sürede ayakta kalıp büyümeye devam edecektir.
Bu durumda sağlık turizmi ve kamu özel ortaklıklarının da devreye girdiği dönemde özel sağlık sektörüne biz politika olarak destek olmamıza rağmen, kendi içlerinde sektördeki yerlerini belirlemek ve stratejik hedeflerini yenilemek konusunda da üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerekir.” diye konuştu.
Kaynak : www.corumhakimiyet.net