Genel Yayın yönetmenimiz Elvan Şimşek gündemi meşgul eden o soruyu tekrar Muzaffer Külcü'ye sordu. Külcü,kendisiyle ilgili soruşturma olup olmadığına bizzat kendi cevap verdi.
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, TV19’da Tuğçe Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu programda Gazeteciler soruyor başkan Külcü cevaplıyor bölümünde,Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül’ün 2017 basın değerlendirme toplantısında bir gazeteci arkadaşın “Belediye Başkanı ve eşi hakkında FETÖ soruşturması var mı” şeklinde bir soru soruldu.Cumhuriyet başsavcısıda "bu konuda böyle bir soruşturma yoktur" dedi. Şimşek,Külcü'ye bu konuda son kez sizin değerlendirmenizi alabilirmiyim dedi.
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, bunların dedikodu olduğunu ve Çorum’da böyle bir cadı kazanının kaynatıldığını ifade etti.Külcü “Bizim hamurumuz, mayamız belli. Nerden gelip, nereye gittiğimiz belli. Bizim yolumuz çizgimiz belli. Bizi tanıyanlar bilir. Biz cumhurbaşkanımızı, genel başkanımızı değil terketmek, yanımızdaki arkadaşımızı da bize ihanet etmediği sürece, o kendi yolunu değiştirmediği sürece değiştirmeyiz. Dostluğumuz ve davaya sadakatimiz pazara kadar değil mezara kadardır.” dedi.
Külcü,“bu sorunun sorulmasından şöyle bir memnuniyetim oldu. Çorum’da acayip bir dedikodu mekanizması var. Şahsımı tutukluyorlar, hapse atıyor, sorguluyor, gözaltına aldırıyorlar. Ne yapıyorsunuz Allah aşkına? Bu sadece benim için de yapılmıyor. İşadamı, siyasetçi, yöneticiler için de üretiliyor böyle dedikodular. Ne gerek var buna? Bu şehirde hiç kimse başarılı işadamı, idareci, devlet yöneticisi olmasın mı? Başarılı siyasetçi olmasın mı? Herkesi paçasından aşağı mı çekelim? Bu dedikoduları çıkaranların oranı yüzde 1’i bile geçmez. Ama cadı kazanı fokur fokur kaynıyor. Su akıyor yatağını buluyor. Soruyu soran arkadaşımızın niyetinin ne olduğunu biliyoruz. O öyle bir şey olsun istiyor. Bu onlara yakışır da bize yakışmaz. Çünkü bizim dünümüz de bugünümüz de belli, yarın da biz çizgimizde yürümeye devam edeceğiz. Onların twitter, face, internet sayfalarında 17-25 Aralıktan sonra neler yazdıklarını ben biliyorum. Haklarında açılmış davalar da var. Onların hesaplarını da verdiler. Bunların sebebini biliyorum. 2009’da belediye başkanlığını devraldık. Belediye’nin insan kaynakları, mali yapısını, proje yapma ve hayata geçirme kabiliyetinin ne olduğunu biliyoruz. Biz böyle bir belediyeyi aldık, herkesin itibar ettiği, parmakla gösterdiği, iç geçirdiği bir belediye haline getirdik. Belediye bu hale gelince, eleştiriler şahsıma geliyorsa, başarı olduğunda da şahsımıza ifade ediliyor. Başarılı, güçlü bir belediye başkanı. Koşan koşturan, çalışan, kararlı, cesur. Halkımız anketlerde böyle söylüyor. Bunu yıpratmanın, güçsüz hale düşürmenin yolu iftiradan, yalandan, dedikodudan geçiyor. Onları Allaha havale ettik. “