Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli bu çağrıları reddetti. 543 imza toplayan muhalif kanat kurultay başvurusunda bulundu, MHP yönetimi o imzaları da görmezden gelip kurultay çağrısına uymadı.

‘KAYYUM  OLUŞTURULSUN’
Bunun üzerine muhalifler, "Kurultay Çağrı Heyeti" oluşturularak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi talebiyle 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Dava dilekçesinde, 543 büyük kongre delegesinin, "partinin büyük kongresinin olağanüstü toplantıya çağrılması hususunda noter vasıtasıyla talepte bulunduğu, talebin, kongrede tüzük değişikliğini de içerdiği" belirtildi.

Aksaray İl Başkanı Ayhan Erel, MHP Kurucular Kurulu Üyesi Ali Sağır ve Bursa Üst Kurul Delegesi Mehmet Bilgiç'in çağrı heyeti "asil üyesi", MYK Yedek Üyesi Turan Yaldır'ın ise "yedek üye" olarak belirlenmesi istendi.

SAADET PARTİSİ EMSAL GÖSTERİLMİŞTİ
Dilekçede ayrıca, 2010 yılında Saadet Partisi’ne olağanüstü kongre çağrısı yapmak üzere üç kişiyi görevlendiren Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile 2005 yılında olağanüstü kongresini yapması için CHP’yi ihtar eden Anayasa Mahkemesi kararları emsal gösterildi.

TASFİYELER YAŞANDI
Dava süreci başlarken, bir taraftan da imzacı illerde tasfiyeler yaşandı. Olağanüstü kongre için imza veren bütün il ve ilçe teşkilatları önce kapatıldı, sonra ise yeni ekiplerle yeniden açıldı. Muhalifler ise kentlerdeki teşkilatları gezerek destek toplamaya çalıştı.  

UZMANLAR: MAHKEME YETKİSİZ
Dava sürecinde MHP yönetimi, 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kayyum atanması ve partiyi olağanüstü kurultaya  götürme kararı veremeyeceği, yetkisinin olmadığını savundu.

Asıl yetkili organın Anayasa Mahkemesi olduğu dile getirildi. Avukatlarda savunmalarını bu tez üzerine kurdu. Görüş havuzu oluşturuldu, yüzlerce uzmandan görüş geldi. 

Parti yönetimi hatta aralarında İstanbul Üniversitesi’nin de bulunduğu bazı üniversitelerden raporlar istedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ve Doç. Dr. Burcu Kalkan Oğuztürk'ün hazırladığı 9 sayfalık rapor, mahkemeye sunuldu.

Raporda; olağanüstü kongre talebinin hukuksuz, mahkemenin ise yetkisiz olduğu iddia edildi.

‘HAK KÖTÜYE KULLANIYORLAR’
Mahkemeye sunulan 9 sayfalık raporun sonuç bölümünde, bazı hukuki gerekçelerle tüzük kongresinin toplanmak istendiği, sonrasında seçim yapılarak Merkez Yönetimi'nin değiştirileceğinin belirtildiği, bu durumun da hakkın kötüye kullanılması anlamı taşıdığı ileri sürüldü.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

"Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. Maddesi ancak "Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olmayan diğer Kanun hükümlerinin siyasi partiler hakkında uygulanacağını belirttiğine ve Dernekler Kanunu'nun 34. Maddesi de kıyasen uygulamadan değil, sadece atıftan bahsettiğine göre, Siyasi Partiler Kanunu 14. Maddesinin 6. Fıkrasına Sulh Mahkemesi'ne başvuru imkanı alınmadığı ve Dernekler Kanunu'na da atıf yapılmadığı için bu konuda Siyasi Partiler alanının özelliği dolayısıyla ve esasen seçim yapılmaması gereken olağanüstü toplantılar için Merkez Yönetimi değiştirme maksadıyla olağanüstü toplantı çağrısının yapılmasının mümkün olmadığı sonucuna varmak gerekir.

Bu konuda bir adli yargı makamına yetki verilmiş olduğu sonucuna varılmasına imkan görememekteyiz"

O RAPOR YÖNETİMİ RAHATLATTI 
Uzmanların raporunun mahkemede MHP yönetiminin elini güçlendireceği konuşuluyor. Parti kulislerinde  İstanbul Üniversitesi hocalarının verdiği rapor sonrası parti yönetiminin rahat nefes aldığı, mahkemenin yetkisizlik kararı vereceğini beklemeye başladığı dile konuşuluyor.

Muhalifler ise hukuki sürecin sonunda mahkemenin kurultay için kayyum kararını vereceğini ifade ediyorlar. 

DURUŞMA 14.30'DA 
MHP’nin kaderini belirleyecek duruşma bugün saat 14.30’da  Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülecek. Mahkemeden çıkacak sonucun MHP’nin ve Türkiye’nin geleceğini yön vereceği dile getiriliyor.