Silkinmeye buradan başlamamız gerekmez mi? İş ahlâkımızı düzelteceğiz, liyakata önem vereceğiz. En çok muhtaç olduğumuz iki haslet, liyakat ve dürüstlük! Silah sanayimizi İsrail ve Amerikanın üzerine çıkaramazsak, oturduğumuz yerden fetih sureleri okumaya devam edeceğiz...
ÜZÜCÜ GERÇEKLER VE FİLİSTİN DRAMI (Alıntı yazı)
Hiçbir İslam şehri sadece evden dua ederek veya zalime lanet okuyarak fethedilmemişdir. 1917'nin 11 Martında Bağdad'ı, 7 Kasım'ında Gazze'yi, 9 Aralık'ında Kudüs'ü 10 Ocak 1919'da da Medine'yi İngilizlere bırakmak zorunda kalmışdık. Sonra İngilizler Kudüs'ü Yahudi kuklalarına Bağdat ve Medine'yi Arap kuklalarına bıraktı. Biz bu şehirleri sadece evde dua okuyarak değil topla tüfekle almıştık. Sanayi devrimini başaran İngilizler teknolojide gerekli atılımı yapamadığımızdan, şirketleşmeyi başaramadığımızdan topla tüfekle bize galebe çaldı...
Geçen bir asırda Araplar uyuşukluklarıyla rezil rüsva oldular. Bir imparatorluk bakıyyesi olan Almanlar iki dünya savaşından büyük zayiatla çıkmasına rağmen bugün yine bir dünya devi olmayı başardı. Biz de bir imparatorluk bakıyyesi olmamıza rağmen son asırda iyi imtihan vermedik. Mesele Devletiin 3-5 fabrika açması değil topyekun bir kalkınmayla ülkeler bazında karşılaştırmalı üstünlük sağlamaktır...
Yahudi Mescid-i Aksa'yı kirli postallarıyla çiğnerken camilerden salâ okumak dışında elimizden birşey gelmiyor. Nazilerin soykırımından zor kurtulan Yahudi bu hoyratlığı yapabilecek güce nasıl ulaştı? Amerika'ya gidip nasıl çalıştıklarını, dünyayı kontrol edebilecek şirketleri nasıl kurduklarını, üniversitelerde nasıl yapılandıklarını ve büyük lobi gücüne nasıl ulaştıklarını anlamadan bir yere varamayız...
Çalışmadan olmuyor. İş ahlâkımızı düzelteceğiz, liyakata önem vereceğiz. En çok muhtaç olduğumuz iki haslet, liyakat ve dürüstlük!...
İlim adamlarına değer vereceğiz, sanayimizi kalkındıracağız, tankımız, uçağımız, uçak gemimiz olacak, ilim adamlarımız icattan icada koşacak ki gücümüz âlemde ses getirsin. Silah sanayimizi İsrail ve Amerikanın üzerine çıkaramazsak, oturduğumuz yerden fetih sureleri okumaya devam edeceğiz...
Yanlış anlaşılmasın, kuran okumayı ve duayı küçümsemek asla! Rasülüllah Efendimiz A. S. ordusunu Bedir sahasına konuşlandırarak ve çadırını oraya kurduktan sonra sabaha kadar Allah’a yalvardı. Savaş ve mücadele böyle olur. Dua, fiili dua ile birlikte olur. Oturduğumuz yerden sadece fetih suresi okumakla ne yazık ki olmaz...
Keşke son 20 senede bari, her yıl yeniden döşemek zorunda kaldığımız taşa toprağa harcadığımız parayla üstün bir silah sanayi kurabilseydik, bugün ordumuzla İsrail’in üzerine yürüye bilirdik...
Şimdi ise, fonunu toplayamayan üç beş gariban ülkeyle telefon diplomasisi ve evden fetih suresi... Öte yandan, sın on yıllarda memleketin dini kurum be mekteplerinde hakim hale gelen sinsi ılımlı islam ve dinler arası diyalog İhaneti devam ettiği sürece, Allah’ın yardımı da ne yazık ki bizden kesilecektir. “Kuran’ın Peygamber a.s.’ın ıyduğu olduğunu” anlatan kitapları yayınlayan zatların Diyanet’e reis, İstanbul gibi bir pay-i tahta müftü ve milletin önünde Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi olabildikleri bir vasatta, Allah’ın yardımını beklemek ne mümkün acaba?! Silkinmeye buradan başlamamız gerekmez mi?
Rabbimiz bize basiret versin; mazlum müslümanlara da yardımını esirgemesin! İsrail ve abd gibi zalimleri helak eylesin!
#Çorum
#hitittvnet
Kaynak : www.hitittv.net