20015 genel seçimlerinin en net sonucu; Ak Parti ye olan tepkinin PKK ya olan nefretin önüne geçmesidir.Peki toplumdaki bu sosyal psikolojiyi doğuran sebeplerin analizi mümkün mü?Dipten gelen bir dalganın doğal sonucu olan Ak Partinin uğruna çaba harcadığı değerler derin bir dönüşüme mi uğradı?Bir siyasi hareketin itibar kaybı algıyla izah edilebilir mi?Türkiye’nin etnik yapısı bu oy dağılımını açıklamaya yeterlimidir?
Eğitim psikolojisinde çok önemli bir kural vardır. Bir insanı dövün, sövün üzerinden belli bir süre geçince sizi affeder. Ama insan yerine koymayın bir ömür sizi affetmez. İnsanı ikna etmek, rızasını almaktan çok daha kolaydır. Bir insana bir şey öğretmek veya yönetmek için rızasını almak zorundasınız. Razı olmak ise gönüllülük esasına dayanır. Siyasetin tabiatı soğuktur. Ama neticeleri ısıtılarak değiştirilebilir. Milli iradeyi ön fikir olarak gören Ak Parti, analizlerini sosyal psikolojiden uzaklaşarak yaparsa tarih müzesindeki yerini alır.
Ak Parti’ye olan tepkiler PKK ‘ya olan nefreti aşmış ise hesaba kitaba buradan başlamak zorundayız.
*Bu tablonun oluşmasında Kürt oyların belirleyiciliği tartışılmaz. Muhafazakâr Kürtler PKK nın gölgesindeki HDP’ ye bu siyasi sorumluluğu, şiddeti bitirmek için verdi. Bu oyların emanet olduğunu da söyledi.
*Ak Parti bu karara saygı göstererek bu insanları önemsemelidir. Bunların kendi seçmenleri olduğunu unutmamalıdır. Tekrar rızasını alarak milli iradenin bir parçası haline getirmelidir.
*Emperyalizmin yıkılmasını beklemek yerine ırkçılıkla mücadele edilmelidir. Ümmetçi bir zihnin ırkçılıktan alacağı tek bir oy olamaz. Milli iradenin önemli bir parçası olan Müslüman Kürtler dağdaki Marksistlerin inisiyatifine bırakılmamalıdır.
* Bölgede kaybolan devlet otoritesi güçlendirilerek sağlanmalı PKK’nın direnen unsurları ivedilikle yok edilmelidir.
*Yeni Türkiye söylemi şanlı tarih hastalığına bulaşmadan reel tarih tezini temel almalıdır. Kürt sorununun Türk sorunu ile tersinir olduğu unutulmamalıdır.
*Ak Parti yerel yönetimlerde esnaf tipi belediye başkanı profilinden kentli belediye başkanı profiline geçerek seküler çevrelere daha yakından dokunmalıdır.
*Eğitim felsefesini batı patentli teoloji yerine “Anadolu pedagojisi” ile yaparak eğitimde homojenliği öncelemelidir.
*Paralel ihanetin sosyolojisi iyi tahlil edilmeli güruh imanı değil bireysel iman ön plana çıkartılarak geleceğin donanımlı bireyi hedeflenmelidir. Bu yaklaşım topluma hissettirilmelidir.
*Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları mevcut tablodan ders çıkarmalı, müfredatlarını yeniden formatlamalıdırlar.
*Ak Partili olma bilinci sosyal sorumluluk projeleri ile derinleştirilerek toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını kuşatır hale getirilmelidir.
*Buyurgan genetiği ile mağduriyet oluşturan resmi ideolojinin varlık sebebi dayanak haline getirilmekten vazgeçilmelidir.
*Ülkenin batısındaki tepkiler dikkate alınarak değerler dizisinde dönüşümüne gidilmelidir.
*Bölge ülkeleri için korkulan ülke değil yaşanılabilir ülke algısı önemsenmelidir.
*Özgürlüklerin önündeki barajlar, barikatlar samimiyetle kaldırılmalı ve savunulmalıdır.
Yeni Türkiye hayalimiz ve vizyonumuz düşen oy oranlarına kurban edilmemeli. Ama bilime, insana, doğaya rağmen değil.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...