Beslenme Dostu Okul Projesi'nin sertifika töreninde konuşan Vali Ahmet Kara, çocukların geleceğe yönelik daha sağlıklı bireyler olması için beslenme alışkanlıklarının yanısıra., edeb ve adap yönünden de eğitilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı kapsamında okullarda obezite ile mücadele, yeterli ve dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının kazandırılması amacıyla başlatılan, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile sürdürülen ''Beslenme Dostu Okul Projesi'' sertifika töreni gerçekleştirildi.

19 Mayıs İlkokulu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen törenine Vali Ahmet Kara, Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Ahmet Barış, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kadir Songüt, Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Şube Müdürü Ali Rıza Ekmekyapar ve okul müdürleri katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşı'nın okunmasıyla başlayan program Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Ahmet Barış ve Vali Ahmet Kara'nın konuşması ile devam etti.

Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Ahmet Barış konuşmasında, "Okul sağlığı kapsamında öğrenci sağlığını değerlendirmeyi, öğrenci velilerini yönlendirmeyi, bulaşıcı hastalıkları kontrol etmeyi sağlıyor. Tabiî ki bir toplumun sosyal ve ekonomik yönden gelişmesi kişilerin sağlık, bedenen ve ruhen iyi oluşumuna bağlıdır. Bugün tüm Dünya'da yetersiz beslenme ile ilgili sağlık problemleri ortaya çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde ise aşırı beslenme ve dengesiz beslenme sonucu kronik hastalıklarla karşı karşıya kalınıyor. Okul sağlığını çok önemsiyoruz. İlimizde ilk defa beslenme ile ilgili sertifikalar alacak okullar için bugün burada bir araya geldik. Gelecek yıllarda sağlıkta daha iyi seviyeye gideceğimizi biliyorum." dedi.

Türkiye'de eğitim sistemi ve kalitenin çok kötü olmadığını, dünyada eğitimli nüfus olarak eğitim seviyesinin en yüksek ülkeler arasında yazıldığını belirten Vali Kara konuşmasına şöyle devam etti: "Sık sık sistemi değiştirdiğimizden dolayı bazı aksaklıkları olabiliyor ama eğitim sistemimiz kötü değil. Osmanlı'da medrese sisteminin bir üstünlüğü vardı. Öğretmenler öğrencilerinin her türlü psikolojisini, sosyolojisini, aile durumunu biliyordu. Bizler eğitim ordusu olarak çocukların evdeki durumunu ve yaşantısını bilirsek eğitimin çok daha iyiye gideceğini de biliyor olmamız lazım. Zor durumlarda öğretmenlik dışında, okuyup bir sürü yerlerden gelen idarecilere, müdürlere çoğu zaman başka işler de yaptırıyoruz. Avrupa'da öğretmen kırılan camla, okulla değil eğitimle ilgileniyorlar. Eğitim seviyesini takip ederler. Diğer işleri ise bizlerde zayıf olan aile birlikleri yapar. Okul müdürlerimiz ellerinden geleni yapıyor. Biz helali, haramı, temizliği, kültürü, evrenseli çocuklarımıza öğretmeliyiz. Çocuklara bilgi yükü yerine çocuklara adabı muaşereti ve iyi bir vatandaş olmayı da öğretmeliyiz. Bu devirde çocuklar bazı bilgileri internet aracılığıyla da öğrenip bunlara kendileri ulaşabiliyor. Öğretmenlik fedakârlıktır. Kantinlerin ve öğrencilerin beslenme kontrollerini bütün okullarda yapmalıyız. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi için gayret etmek bizlerin insanlık borcu. Bu sorumlulukları yerine getirmeyi gereken topluluk en başta öğretmenlerdir. Sizler eğitim alıp, eğitim veren kişilersiniz. Bu bilgileri çocuklardan esirgemeyelim."

Program sonunda proje kapsamında Beslenme Dostu Okul Projesi sertifikası almaya hak kazanan 19 Mayıs İlkokulu, 23 Nisan İlkokulu, Fatih Sultan Mehmet İlkokulu, Hitit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Başöğretmen Anadolu Lisesi  yetkililerine Vali  Kara tarafından sertifikaları takdim edildi.