ÇORUM BELEDİYESİ’NDEN DEĞİŞİM RÜZGARI

30 Ocak 2015 00:47
Videoyu Aç ÇORUM BELEDİYESİ’NDEN DEĞİŞİM RÜZGARI
A
a

Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü beraberinde Belediye Başkan Yardımcıları Zeki Gül, Ahmet Yabacıoğlu, Turhan Candan ve Alper Zahir ile birlikte bugün Anitta Hotel’de bir basın toplantısı düzenleyerek, yeni müdürlükler ve atamalarla ilgili bilgi verdi.

14 YENİ MÜDÜR VE GÖREV YERLERİ 
 
Murat ERDEM – Özel Kalem Müdürü
Nuri BURKAN – Bilgi İşlem Müdürü
Leyla SAYIN – Destek Hizmetleri Müdürü
Köksal ÇÖLDAŞ- Etüd Proje Müdürü
Mikdat YILDIRIM- Fen İşleri Müdürü
Tuncer BAYKAL- Hal Müdürü
Melike SANCAK – Hukuk İşleri Müdürü
Yüksel POYRAZ – İmar ve Şehircilik Müdürü
Murat GÜR – İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü
İsmail ÖĞÜTVERİCİ – İtfaiye Müdürü
Murat BERKSUN – Kreş Müdürü
Mustafa ERCAN – Kültür ve Sosyal İlişkiler Müdürü
Reyhan KUŞÇU – Mali Hizmetler Müdürü
Yaşar TORTUM – Mezarlıklar Müdürü
Eyüp AYTEKİN – Park ve Bahçeler Müdürü
Cengiz ÖZKADER – Sosyal Yardım İşleri Müdürü
Nadir SOLAK – Spor İşleri Müdürü
Ömer MAZ – Strateji Geliştirme Müdürü
Zübeyir TUNCEL – Su ve Kanalizasyon Müdürü
İdris ÖZYILMAZ – Temizlik İşleri Müdürü
Mahmut YABACIOĞLU – Tesisler Müdürü
Lütfullah ŞİRİN – Ulaşım Hizmetleri Müdürü
Mustafa KALIN – Veteriner İşleri Müdürü
Rıdvan DALKIRAN – Yapı Kontrol Müdürü
Özgül YILMAZER – Yazı İşleri Müdürü
Mustafa KANAT – Zabıta Müdürü.

Başkan Külcü, Çorum’u 2023 yılına hazırladıklarını söyleyerek, bugün itibariyle Çorum Belediyesi’ne 14 ismi ilk kez müdür olarak atadıklarını, böylelikle müdürlük sayısının ise 28’e çıktığını dile getirdi.

ÇORUM BELEDİYESİNDE MÜDÜR SAYISI 28'E YÜKSELDİ

Cumhurbaşkanının yerel yöneticilikten gelmiş olmasının Türkiye için bir şans olduğunu kaydeden Külcü, “Şu anda 30 ilimiz büyük şehir statüsünde. Muhtemelen 2019’da 81 ilin tamamı büyükşehir olacak. Ben de Türkiye için bunun daha doğru bir yönetim modeli olduğuna inanıyorum. Bir anlamda gerçekleştirdiğimiz bu yapılanma ile ona da hazırlık yapmış oluyoruz. Eğer Çorum 2019’da büyükşehir olursa sanırım en hazırlıklı illerden birisi olacaktır” dedi. Külcü, görev yaptığı 6 yılda personel yapısı ile ilgili şu bilgileri verdi:
 
KURUMSALLAŞMA – HİZMET PARALEL GİTTİ
 
İkisi birbirine tercih edilecek, biri ertelenecek, ötelenecek gibi bir imkan yok. Dolaysısıyla ikisini başat götürmeye çalıştık. Hem şehrin yollarını, parklarını, terminalini yapmaya gayret ettik hem de kurum içerisinde alınması gereken tedbirler, kararlar neyse onları hayata geçirmeye çalıştık.Yani şehirde restorasyon seferberliği yaşarken, belediye içinde de bir rehabilitasyon dönemi yaşadık diyebiliriz.
 
BELEDİYE PERSONELİNDE  YAPISAL DEĞİŞİM SÜRÜYOR
 
Sizlerle 6 yıllık dönemde personel yapımıza bir bakalım. 2009 yılında görevi devraldığımızda belediyemiz çok büyük oranda işçi kadroları ile çalışan belediye idi. 2009 yılında toplam 782 personelimiz vardı ve bunun 514′ü işçi kadrosunda idi. İşçi kadrosunda görev yapan arkadaşlarımızın görevi kendisine verilen bir işi yapmasıdır. Yani esas olarak kendisinden önce bir dosya , bir proje olmalı ve bu onun tarafından şantiyede hayata geçirilmelidir.
Öncelikle bu durumu düzelttik. Bu durum böyle büyük bir kurum için gerçekten sağlıksız bir haldi. 100 Arkadaşlarımızı tazminatını ödeyerek emekli olmaya ikna ettik. 296 Arkadaşımızı başka kurumlara gönderdik.
Bunlardan boşalan yerlere ise (ofisleri kastediyorum) 100 civarında üniversite mezunu yeni personel aldık, onları geleceğe hazırlıyoruz.

2009 yılında toplam personelin % 65 ‘i işçi. %35′i memurken
20015 yılında toplam personelin %28 ‘i işçi, %72′si memur kadrosundadır.
Buradaki değişim aslında belediyenin her şeyini değiştirdi.
2 – 3 yıl içinde koşan, proje üreten, bu projelerini hayata geçiren, oluşturduğu bu olumlu havayla şehri heyecanlandıran bir belediye haline getirdi, bizi.

Bu değişimin yarattığı olumlu hava öyle bir noktaya ulaştı ki seçimlerde oy vermeyi düşünmeyen çok büyük bir kesimin de takdirini kazandık.

Elbette buna bağlı olarak yani beraber çalışan kadronun niteliğin değişimi ve yükselmesiyle birlikte yönetici profili de değişiyor.
Bunlar karşılıklı bir birini besleyen faktörler.
Dün Çorum’un imkanları ve ihtiyaçları aynı şekilde Türkiye’nin imkanları ve ihtiyaçları neyse, neye fırsat tanıdı ise toplam insan kaynağımız oydu.

Yöneticileri de – hem belediye hem de başkaca kurumlar için söylüyorum – bundan ayrı düşünmek mümkün değildi.
Biz bu anlamda da değişimi en verimli şekilde yaşayabilen kurumlardan birisiyiz.
Bu fikrimizi kanıtlamak tabii ki sadece sözle yapılabilecek bir iş değil.
Bunu çok inanarak ve samimiyetle söylüyorum.
İnşallah önümüzdeki günlerde – aylarda bunları yaptıklarımızla, arkadaşlarımız ortaya koyacaklar.

Ziya Paşa diyor ya;

* “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”
Biz de onların eserleriyle inşallah bu söylediklerimizi kanıtlayacağız.
 
PARA-ZAMAN VE İNSANI İYİ YÖNETİYORUZ
 
İyi bir yöneticinin dikkat etmesi gereken 3 önemli unsur var. Bunları yapmadan kurumun iyi yönetildiğinden hatta bir insanın kendi hayatını iyi yönettiğinden dahi bahsedebilmesi mümkün değildir.
Biz 6 yıllık dönemde bütün işlerimizde buna çok dikkat ettik. Böyle davranmaya da devam edeceğiz.
* İnsan
* Para
* Zaman
Bunların 3’ü de çok önemli değerlerdir ve kaybı halinde telafisi zordur. Hele insan ve zaman imkansızdır.
Bir kurumun performansı bu 3 unsurun doğru kullanımıyla paraleledir. Zira insan emeği de, para da, zaman da sınırsız değildir. Bu noktalarda profesyonelce davranıyor ve her türlü israfın ve kaybın önüne geçiyoruz.
Projelerimizde dikkat edilirse neredeyse tamamına yakınında, belirlediğimiz tarihlerde tamamlayabiliyoruz. Personelimizi de bütçemizi de bununla doğru orantılı olarak kullanmış oluyoruz.
Başarımızın en önemli köşe taşlarından birisi de bu. Bundan sonra da bu hususlara özen göstermeye devam edeceğiz.
 
HEDEFLERİ OLAN BİR BELEDİYE HALİNE GELDİK
 
Bu planlı ve dikkatli yönetim anlayışı belediyemizi hedefleri olan, önünü gören bir belediye haline getirdi. Nasıl 2009-20014 döneminde ön gördüğümüz projelerimizin tamamına yakınını yapmışsak, şimdi 2009-2014 döneminde de –sadece seçim döneminde kamuoyuna açıkladıklarımız değil- 70 dolayında projeyi inşallah hayata geçireceğiz.
Burada bir şeye çok dikkat ediyoruz. Elbette istediğimiz her işi her zaman gerçekleştirmek mümkün olmayabiliyor, böyle de oluyor!

* Dikkat ettiğimiz husus şu: Sonuca ulaşabileceğimiz işlere yöneliyoruz. Bu ufkunu dar tutmak, heyecanımızı küçültmek gibi bir anlama gelmiyor.
Sadece hayal dünyasında dolaşmadan, ayaklarını yerden kesmeden, önünü görerek yürümek anlamındadır.
İhtiyaçları, beklentileri ve önümüzdeki dönemlerin muhtemel değişimlerinin doğuracağı durumları hesap ederek adımlarımızı atıyoruz.

O zaman karşınıza şu çıkıyor:

“Sadece işi doğru yapmak yetmez, aynı zamanda doğru işler yapmak lazım.”
Bunun yolu ise modern yönetim anlayışında tektir:
Daha fazla katılım
İlgilerin katkısını sağlama
Paylaşımcı yönetim

Hemen hemen önemli her işimizde bu süreçlerin hepsini işletiyoruz.

Bunun sonrasında bize kalan ise;

Doğru iş yaptığında, bunu da doğru şekilde yaptığında halkımız bunu görüyor.
Bizim için en önemli ölçü halkımızın, hemşehrilerimizin düşüncesidir.
Dönemimizde yönetsel açıdan yaptığımız en iyi işlerden birisi de kendimizi ölçmek olmuştur.
“Ölçemezseniz, yönetemezseniz.” Yönetim biliminin temel prensiplerinden biri ölçümdür.
Biz işimizi iyi yaptığımıza, iyi işler yaptığımıza, inandığımız için bu konuda da cesur olduk, ama sonunda da çok sevindik.

Çünkü yaptığımız araştırmalarda gördük ki halk nezdinde belediyemizin ve ekibimizin itibarı, saygınlığı her gün daha da artıyor.
Bu istisnasız her kamuoyu araştırması yaptığımızda böyle çıkıyor.
Şunu rahatlıkla ifade edebilirim – Çünkü genel merkezimizin 81 ilde yaptığı araştırma sonucu elimde var – Çorum Belediyesi Türkiye’nin ilk 10 belediyesi arasındadır.

Bu bizim için fevkalade onur verici bir tablodur.

Tüm çalışma arkadaşlarıma da başta başkan yardımcıları ve müdürlerimiz olmak üzere bunun için teşekkür ediyor ve kendilerini tebrik ediyorum bunların hepsini biz bu arkadaşlarımızla birlikte başardık. Tabi bu aynı zamanda belediyeden beklentinin de yükselmesine sebep oldu, yükümüzü artırdı. Dün belediye için haya edilmeyen işler, bugün acaba ne zaman yapılacak denmeye başlandı. Dikkat ediniz…Yapılır mı yapılmaz mı tartışılmıyor bile.
Yapılır !!! Buna inanmış halkımızı, bu inanç bu güven oluşmuş sadece acaba ne zaman diye soruluyor. Bizim yönetimimiz için buda onur verici… Bu güven, bu beklenti bizi sevindiriyor, bize onur veriyor. Ama beraberinde bir şeyi daha bize gösteriyor.
Çorum artık dünün Çorum’u değil.14 Mahallede yaptığımız işleri herkes takip ediyor. Nereye ne yapıyoruz. Parkıyla, yoluyla, altyapısıyla, kültür merkezleriyle, sosyal belediyecilik faaliyetleriyle attığımız her adım takip ediliyor ve herkes tarafından daha fazlası isteniyor.

Bunların da hepsine yetişmek zorundayız ve yetişmek için de koşuyoruz.
Belediyemizin bu noktaya ulaşmasında, bu başarı oranlarını yakalamasındaki çıkış noktamız şu olmuştur.
 
BELEDİYE İKİ AYAKLI BİR HİZMET KURUMU’DUR

Biz belediyeyi, bu işe talip olurken iki ayaklı bir hizmet kurumu olarak tanımladık

1) Sosyal / kültürel belediyecilik hizmetleri
2) Yatırım hizmetleri

Bu ikisi ruh ikizi gibidir. Birini diğerinden ayıramazsınız. Ayırırsanız yarım bırakırsınız.
İkisi birlikte olmalıdır. Çünkü belediye şehrin sakinlerini çalacağı ilk kapıdır
Sosyal belediyecilik alanına yaptığımız yatırımlarda zaten bunun ifadesidir.
Bunların detaylarına girmeyeceğim. Ama şunu söyleyeceğim.2009 bütçesinin 10 katı üzerinde. Bu bütçelerle de ölçeğimizdeki belediyelerle mukayese edilmeyecek bir noktaya ulaştık.

Esasında hizmetlere ilişkin – hem sosyal, kültürel belediyecilik noktasında hem de fiziki yatırımlar noktasında- bu çeşitlilik ve bütçe büyümesi, yönetsel anlamda yeni ihtiyaçları doğurdu.
Bizde zaman zaman bunun adımlarını attık. Görevi devraldığımızda 18 Müdürlük varken.
Bugün müdürlük sayımız 28’e ulaşmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken huşu şurasıdır: Yeni müdürlük kurulmadan önce o müdürlüğün hizmeti, eski müdürlüğün içinde büyümüş olgunlaşmış ve adeta fili müdürlük haline gelmiştir.
-Tesisler Müdürlüğü
-Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü
-Etüt Proje Müdürlüğü

Bu yaptığımız çalışmalarla aslında bir şey daha yapmış olduk. Bir yandan hemşehrilerimizin hizmet beklentilerini karşılarken öbür yandan da belediyenin kurumsal yapısındaki değişim ve dönüşümü gerçekleştirdik.
Hantal bir yapıya mahkûm olmadan daha hızlı tespit yapabilen, daha hızlı karar alabilen ve bunun gereklerini daha kısa sürede yerine getirebilen bir yapıya kavuştuk.

Bu klasik bürokrasi anlayışından kurtulmayı, adeta özel sektör mantığı ile çalışmaya benzer bir yapıyı da ifade etmektedir.
Konuya bir başka açıdan baktığımızda hükümetimiz yerel yönetimleri her geçen gün biraz daha güçlendiriyor. Yerinden yönetimi önemsiyor. Yerel yönetimlere güveniyor.
Cumhurbaşkanımızı yerel yöneticilikten gelmiş olması da Türkiye için bu anlamda bir şans.
Şuanda 30 ilimiz büyük şehir statüsünde. Muhtemelen 2019’da 81 ilin tamamı büyükşehir olacak.
Ben de Türkiye için bunun daha doğru bir yönetim modeli olduğuna inanıyorum. Bir anlamda gerçekleştirdiğimiz bu yapılanma ile ona da hazırlık yapmış oluyoruz.

Eğer Çorum 2019’da büyükşehir olursa sanırım en hazırlıklı illerden birisi olacaktır.
Biz anlattığımız bu huşulara özel önem atfediyoruz.
Zira günün ihtiyaçları, yönetim anlayışı bize bunları öğretiyor.
Yeniye, yeniliğe sürekli açık olmak zorundayız.
Eskiden öğrendiklerimizi takip ederek tekrar ederek, ezberlerimizi yenileyerek uzun bir yolu yürümek mümkün değil.
Halk arasında bir söz var; yeni bir şey görünce icat çıkarma derler. Artık modern dünya bunun tam tersini söylüyor ve icat çıkarın diyor. Bizde öyle diyoruz.

Çünkü, kendimizden ya da Çorum’dan ve Türkiye’den ibaret bir dünya da yaşamıyoruz
Kocaman bir dünyada; ancak iletişimin yaygınlığı ve gücü dolayısıyla sanki küçücük bir alanda yaşıyoruz.

Herkes her şey den haberdar oluyor.
Herkes ve her ülke, her şehir birbirini takip ediyor, etkiliyor etkileniyor.
Bizimde belediye olarak bu süreçleri, değişimi, dönüşümü doğru okumak mecburiyetimiz var.
Buna göre gerekli hazırlıkları yapmak ve gerekli adımları atmak mecburiyetimiz var.
Yani yönetici olarak çağa ayak uydurmak mecburiyetimiz var.
Eğer ortada adı konulmamış bile olsa bir yarış varsa ona göre hazırlanmak ihtiyacı var.
200 sene önce ticaret yapan toplumlar en güçlü idi.100 sene önce sanayi kendini hissettirdi.
Sonra yüksek teknoloji. Şimdi ise bilgi en önemlisi…

Öyleyse bilgiye hakim olmak lazım. Bu da masa başında oturarak olmuyor.
Şunu söylemek istiyorum eğer iyi yönetici olmak istiyorsanız şu hastalığa yakalanmayınız. Sadece önüne gelen dosyaları imzalayarak yönetici olunmaz.
Olsa olsa üst düzey memur olunur.
Yöneticinin, bunun üstünde bir vizyona sahip olması gerekir.
Yöneticinin, resmin büyüğüne bakması ve onu görmesi hatta becerebiliyorsa o resmi yeniden yapmak vizyonunun olması gerekiyor.

Bu bir yönetici için lüks değil, aslında olmazsa olmaz bir şarttır. Herkesin yaptığını yaparak yönetici olunmaz.
Aksi bir tutumla hareket eden, statükoya teslim olmuş, mevzuata teslim olmuş klasik memur tiplemesidir.
Biz asla böyle davranmadık, beraber çalışacağımız hiçbir arkadaşımızın bu haline de rıza göstermeyiz.
 
MAKAMLAR MİLLETİN EMANETİDİR
 
Biz koşuyoruz, biz koşarken herkesin koşmak mecburiyeti var.
Bulunduğumuz makamlar ve görevler milletin emanetidir. Bizim anlayışımıza emanet kendi malımızdan daha kıymetlidir. Emanet ehil bir şekilde, korunmalıdır. Çünkü onun üzerinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır ve her an aklımızda olmalıdır.
Böyle inanan bir insanın; aman sende yarın yaparım, yapılmasa da bir şey olmaz demeye hakkı yoktur. Çünkü bunun bizim inancımızdaki karşılığı “emanete ihanet etmek”tir. Emanete ihanet etmek ise Müslümanlığın alametlerinden değildir.
Burada şunu da söylemek mümkün, hatta zorunlu bence.
Memuriyet insan için bir rızık kapısıdır. Geçimini temin etmek için herkesin bir gelire İhtiyacı var. Bu anlamda memur olmaz arzusu bir ihtiyaca binaen ortaya çıkmaktadır.

Yani bünyesinde bir zorunluluğu da barındırmaktadır.“ Yöneticilik ise bir zorunluluk değil, bir sorumluluktur.”
Her yönetici arkadaşımın müdür ya da değil, her yönetici arkadaşımdan başkanları olarak bu sorumluluklarına sahip çıkmalarını bekliyorum.

Her arkadaşımın görevi teslim aldığı gün, oranın durumu da hedefleri de belli. Görevi devraldığımız günden daha üst bir noktaya taşımak ortak sorumluluğumuz olmalıdır.Uzun süre bir yerde (ister özel sektör olsun, ister kamu olsun) yöneticilik yapan kişileri dikkatlice izlerseniz hemen hepsi yönettikleri yeri değiştiren, dönüştüren insanlardır.

“Başaranlar kalmış, başaramayanlar gitmiştir.”

Öyleyse her birinizin tek tek hedefi ve ortak hedefimiz Belediye’yi ve Şehri değiştirip dönüştürmek olmalıdır.Bizden öncekilerin de elbette çok önemli hizmetleri var.Onların hepsine de teşekkür ediyoruz. Vefat edenlerine Allah’tan rahmet diliyoruz. Ama eskilerden bir eski, her hangi bir müdür, yönetici olarak anılmak istenmiyorsanız, herkesten daha çok çalışmak zorundasınız. Herkesin yaptığından daha farklı ve fazlasını yapmak zorundayız.
Mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmak zorundasınız. Yazın yaz tatili, kışın kış tatili, başı ağrıyınca rapor alınırsa, dişi ağrıyınca rapor alınırsa bu konuştuklarımızın hepsi hikaye olarak kalır.Bunun hikaye olarak kalması da bir başarı hikayesine dönmesi de sizin elinizde. Hepinize hayırlı uğurlu olsun, Allah kolaylıklar versin.

Genel olarak belediyemizin bugün itibariyle müdürlük durumuna baktığımızda da tablo şudur;

* Belediyemiz bünyesinde 28 müdürlüğümüz var.
* Bugün 14 arkadaşımızı ilk kez müdür olarak atıyoruz.
Yani 1 / 50’si bugün ilk kez müdür oluyor.
* 4 arkadaşımızın görev yeri değişiyor.
* 8 arkadaşımız aynı yerde devam ediyor.
* 2 müdürlüğe atama yapmadık. Onlarla ilgili ileride bir tasarrufta bulunacağız.

Kaynak : www.hitittv.com
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

sondakika SON DAKİKA
hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

YENİLENEN SİTEMİZİ NASIL BULUYORSUNUZ?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat
sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam