Kılıç, ABD başkanı Biden’in deyimiyle “Ortadoğuda bir İsrail olmasa biz onu mutlaka kurardık.” İşte silaha, paraya, diplomasiye, medyaya hükmedenler kendilerini böyle azgın bir konumda görmektedirler.
Bunlar Müslümanların güçsüz ve etkisiz kaldığı bir çağda cetvelle harita çizenlerdir.
Bunlar Birleşmiş Milletleri kurup güvenlik konseyinde kendilerini “garantör üye”, diğer ülkeleri “garnitür üye” yapanlardır.
Bunlar şehirlerin üstüne atom bombası atarak yaptıkları yıkımın yaydığı korkuyla dünyaya parmak sallayanlardır.
Bunlar uşaklaştıramadıkları yönetimleri darbeyle, kaosla, krizle indiren milli irade düşmanlarıdır.
Bunlar bilim ve teknolojiyi insanları yaşatmak için değil yok etmek için kullanan silah tüccarlarıdır.
İşte bu siyonizm aşığı Emperyalist Batılılar, İsrail’i Kudüs’ün kalbine kanlı bir hançer gibi sapladılar. Kutsal mekanımız Mescidi Aksa 1948’den beri işgalcilerin kirli postallarıyla çiğneniyor.
365 km2’lik Gazze, bu küçücük alana çok acılar sığdırdı. Kudüs 75 yıldır zulmün başkenti. Gazze 16 yıldır abluka altında ölümle pençeleşiyor.
Dünyanın en büyük açık hava hapishanesini kurdular, sesini çıkaranı vurdular, her metre karesinde Müslümanın ahı, mazlumların kanı olan Gazze ise tarihin görmediği bir vahşeti yaşıyor.
Günlerdir canlı yayınlarda korkunç bir vahşet izliyoruz. Ağır bombardımanlarla Gazze harabeye çevriliyor. Parçalanmış cesetler, bebekler ve çocuklarla can pazarı kurulmuş Gazze’de, Gazze yok oluyor. Gazze ölüyor. Gazze’de ölen sadece masum siviller değil, Gazze’de insanlık ölüyor! Nazi soykırımından kurtulanlar tam 75 gündür azgınca bir soykırım yapıyor. İsrail dünya barışı için en büyük tehdittir.
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya silahıyla, basınıyla, parasıyla desteklediği bu savaşa da, savaş suçlarına da ortaktır. 75 gündür pervasızca süren katliamlar soykırıma dönüştü. Bütün dünyayı her gün 5-10 Filistinli öldürmeye, yılda birkaç kez büyük katliamlar işlemeye alıştırdılar. Şimdi her gün 300-500 kişi katlediyorlar. Dünyayı buna da alıştırmaya çalışıyorlar. Yakında Gazze’de herkesi katledecekler ve dünya ne yazık ki buna da alışacak.
Bakın, İsrail soykırımı hiç gizlemiyor, Filistinliler için ‘Filistinliler insan değil, hayvanlarla savaşıyoruz’ diyor. İsrail sağlık bakanı: ‘Hastanelere başvuran Filistinlileri tedavi etmeyeceğiz, onları infaz edebiliriz’ derken Savunma bakanı: ‘Askerler her şeyi yapabilir. Sorumlu tutulmayacaklar, yargılanmayacaklar’ diyor.
İsrail ordusu bütün dünyanın gözü önünde savaş suçu sayılan fosfor bombası kullanıyor. En gelişmiş silahlarla donatılan ‘siyonistler ’ köylerde katliamlar yapıyor. ABD dışişleri bakanı, ‘Ben buraya ABD dışişleri bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim’ diyor. ABD ve İngiltere İsrail’e destek için uçak gemisi göndererek tüm Müslümanları açıkça tehdit ediyor.
Ancak “Bugün arsızca yalan söyleyen, azgınca katliam yapan İsrail “Filistinli bebeklerden korkuyorlar, 8000’e yakın bebeği, çocuğu katlettilerse bunun içindir. Bombalar altında bile ‘Filistin vatanımız hiçbir yere gitmiyoruz’ diyen Gazzeli mücahitlerden korkuyor.
‘İki çocuğum da Aksa’ya feda olsun’ diyen analardan korkuyorlar. Nakbe’de sürgün ettikleri Filistinlerin imanından korkuyorlar. Onlar boyunlarında yıkılmış evlerinin anahtarını taşıyor, Bütün bebekleri öldürseler de bir Musa hayatta kalacak diye korkuyorlar! O nedenle çocukları öldürüyorlar.
Slogan atana da, taş atana da, Aksa’da namaz kılana da terörist diyerek katliamı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Şeyh Ahmet Yasin’in feryadıyla ‘direnseler de öldürüyorlar direnmeseler de’ ama Filistin halkı direnmeyi seçti. Aksa direniyor. Gazze direniyor. Filistin’in yiğit erkekleri, kahraman anneleri, onurlu halkı direniyor. Onlar orada direndikçe İslam ülkeleri, dünyanın vicdanlı halkları dört bir yandan meydanlardan ses veriyor. Devletler soykırıma sessiz kalsa da halklar ayağa kalkıyor,
Aksa Tufanı Siyonizmin sonunu hazırlıyor. Direnişte hayat var, direnişte bereket var. Gözyaşlarımız kurusu da, acılarımız içimizi yaksa da umudumuz asla kaybolmayacak.
Dünya Şehit Çocuklar Gününde Filistin’in mazlum çocuklarını selamlıyoruz.
İsrail zulmü karşısında sadece ve sadece yüreklerindeki imanın gücüyle mücadele veren Filistinli kardeşlerimizi özellikle selamlıyoruz.
İnançlarını ve vatanlarını savunurken hunharca katledilen başta Gazze şehitleri olmak üzere tüm şehitlerimize Rabbimden rahmet diliyorum. Bu kutlu mücadelede yaralanan gazilerimize Rabbimden acil şifalar diliyorum.
İnsanlığın ve Müslümanların haysiyetini koruma görevini üstlenen mazlum Filistin halkına Allahın yardımcı olmasını diliyoruz.
Onlar için yardıma, boykota ve duaya devam ediyoruz.
Bombalarla, açlıkla, kimsesizlikle, soğukla, salgın hastalıklarla imtihan olan Gazze bugün acının başkentidir, bu onurlu direnişle yarın inşallah Siyonist İsrailin mezarı olacaktır.
Çorum Gazze’nin yanındadır, sonsuza kadar da yanında olacaktır.
Yürüyüşümüze destek olan tüm kardeşlerimize Filistin Platformu olarak teşekkür ediyoruz.
Gazze’nin Kudüsün, Doğu Türkistan’ın özgür olduğu günlerde buluşmak üzere hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...