Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen'in elim bir kazada kaybettiği torununa Allah'tan rahmet diliyoruz

Pazar günü kutlanacak olan Miraç Kandili'nin millet ve ümmet için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Ali Yıldız, Fenerbahçe eski Başkanları'ndan Ali Şen'in torununun cenaze merasiminde din görevlisine karşı yaptığı çıkışı kınadıklarını belirterek, "Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen'in elim bir kazada kaybettiği torununa Allah'tan rahmet diliyoruz. Kendisine ve ailesine başsağlığı diliyoruz. Kendisinin cenaze merasiminden sonra mezarlıkta din görevlisi kardeşimize ve kitabımıza karşı yaptığı saygısızlığın onun dine bakış açısının tezahürü olarak görüyoruz ve bundan dolayı da kınıyoruz. Kur’an-a karşı yaptığı saygısızlıktan dolayı tövbe etmesi ve tüm din görevlilerimizden özür dilemesini istiyoruz." dedi.

Soma'da yaşanan ve 301 madencimizin şehit düştüğü olayın üzüntüsünü yaşıyoruz

Ali Yıldız, Soma'da yaşanan ve 301 madencimizin şehit düştüğü olayın üzüntüsünü derinden yaşadıklarını, "Soma yüreğimizi darmadağın etti" sözleriyle vurguladı. Sorumluların hesap vermesi gerektiğinin altını da çizen Ali Yıldız, acının ranta devşirilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Yıldız, açıklamasını şöyle devam ettirdi, "Soma yüreklerimizi darmadağın hale getiren bir facia ile kendisini hatırlattı. Sabah evlerinden helallik isteyen maden çalışanlarımız belki ölümü bekliyorlardı ama biz bu ölümün bu şekilde gelmesini kaldıramadık. Yüreklerimiz yıkık, oradaki kardeşlerimiz için dua etmekten başka bir şeyin elimizden gelmemesi de ayrıca bir azap. Her an dua ederken, Allah'ım içeride kalan kardeşlerimiz için bir mucize diyorduk. Tabi bu konuyla ilgili son zamanlarda yapılan yorumlara baktığımızda bu konuyu birilerine mal etmeye çalışmak, büyük bir haksızlık olarak görülmekte. Bir can daha kurtarma mücadelesini birilerine mal etme ile taksim edecek değiliz. Tabi ki bu konuda sorumlular hesap verecektir, bundan şüphemiz yoktur. Varsa ihmal sonuna kadar gidilmeli ve ihmali olanlardan hukuk devleti gereği hesap sorulmalıdır.     

Şehitlerimizle aynı vicdanı taşımayanlar şehit işçilerin haklarını savunamazlar

Gün gerilim çıkartma değil dayanışma ve birlik günü. Acıları paylaşma, yaraları sarma vakti. Bunun ötesinde arayış içerisinde olanları hayretler içerisinde izliyoruz. Üzülüyor ve kabul edemiyoruz. Acıdan rant devşirmek isteyenleri kınıyoruz. İlimizde katıldığımız şehit cenazelerinde de yakından görme fırsatı bulduk ki;

Şehitlerimizin cenazelerinde; Cenaze namazlarında kıyama durmayanlar, şehitlerimiz için ellerini semaya kaldırmayanlar, mezarlıklarda yapılan duaya amin demeyenler şehit işcilerin haklarını savunamazlar. Şehitlerimizle aynı vicdanı taşımayanlar şehit işçilerin haklarını savunamazlar.   .

Elim kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar ve kederli ailelerine Sabr-ı cemil niyaz ediyorum.

Gençlik üzerinden kaos ve vesayet arayışları bu ülkede her zaman denendi

Gençlik üzerinden kaos ve vesayet arayışları bu ülkede her zaman denendi. Kardeşi kardeşe kırdırdılar. Bugün gençliği alanlara davet edenlere bakın. Hiç birinin çocuğunu sokaklarda göremezsiniz. Bunların dertleri özgürlük değil. Hiçbir zamanda herkes için özgürlük istemediler. Aksine bu ülkede özgürlüklerin önüne hep set kurdular.

Gezi parkı ve öncesinde de yalnızlaştırma politikalarını sürdüren bireylerin dertlendikleri mesele, yapıcılık adına değil, yıkıcılığı konu edindi. Biz her zaman imanla donanmış bir gençlik hayali kurduk, ve imkanlar dahilinde bunu hayata da geçirmeye çalıştık. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, yapılan bütün işlerde kavramların içerisinde vicdan ve din unsurunu da arayan yeni bir gençlik. Biz gençleri inançlardan ve ahiret bilincinden uzaklaştıran yapıların farkındayız. Her türlü kötülüğün temelinde inançsızlık vardır. Özellikle ahiret bilincinden uzaklaşan insanlar, daha kolay kötülük yapabilmekte ve günah işlemektedirler. Gençlerin imanlı yetiştirilmesi hem Türkiye'nin hem de İslam'ın geleceği açısından çok önemlidir. Biz bu bilinçle çalışıyor ve Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin tavsiyelerine kulak vererek gençlerimizi bilinçlendirmeye çalışıyoruz."

Diyanet Sen Çorum Şube Başkanı Ali Yıldız, Diyanet Sen olarak kamu görevlilerinin çalışma şartları ile ilgili çözüm talep ettikleri konuları da şu şekilde özetledi, "Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yapılan TOKİ camilerinde görev yapacak din görevlileri için lojman ihtiyacının karşılanması için çalışma yapılması.

Hac ve umre görevlendirmelerinde hiç gitmeyenler için puan ortalamasına görev sürelerinin eklenmesi.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan personelin kendi imkanları ile Hac ve umreye gitmek istemeleri halinde umre ücretinden indirim yapılmasının sağlanması.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görevli personelin emekliliğine kadar olan süreçte personele en az bir kere Hac veya Umre görevlendirilmesinin sağlanması.

Sarık ve cübbelerin kalitesinin yeniden gözden geçirilerek, müezzin-kayyım ve vekil görev yapan personele de bu hakkın sağlanması.

Kurum çalışanlarının ve ailelerinin moral ve motivasyonunu artırıcı seminerler sosyal etkinlikler düzenlenmesi konusunda çalışma yapılması.

Tüm camilerin çift görevli statüye geçirilmesinin sağlanması.

İl ve ilçe müftülüklerinde bulunan memur kadrolarının Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni kadrosuna dönüştürülmesinin sağlanması.

Diyanet İşleri Başkanlığı taşra teşkilatında şef, murakıp, şube müdürü, ilçe müftüsü gibi kadrosu bulunan, görevde yükselme sınavını kazandığı halde ataması yapılamayan personellerin söz konusu kadrolara atamalarının yapılmasının sağlanması.

İl ve ilçe müftülük hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla kullanılan Türkiye Diyanet Vakfı araçlarının yakıt giderlerinin de harcama kalemleri içine alınmasının sağlanması.

28 Şubat sürecinde mağdur olan DİB personelinin durumlarının yeniden gözden geçirilmesinin sağlanması."