Konuyu yargıya taşıyan TEMAD Hukuk Komisyonu üyesi Av. Cihat İBİ, facebook sayfasında yaptığı paylaşımla güzel haberi duyurdu.İBİ’nin paylaşımında; söz konusu olaya ilişkin mahkeme kararına yer verilirken, TSK’dan ilişiği kesilen muvazzaf astsubay hakkında Ankara İdare Mahkemesinin ‘YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA’ dair karar verdiği görüldüğü ve astsubayın tekrar mesleğe döndüğü bilgisi yer aldı.
T.C.
ANKARA
…. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/….
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) :
VEKİLİ : AV. CİHAT İBİ
(e-tebligat adresli)
KARŞI TARAF (DAVALI) : MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI/ANKARA
VEKİLİ : AV. ……………- Aynı yerde
İSTEMİN ÖZETİ : Davacı tarafından, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, “hizmete engel davranışta bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 13’üncü maddesi, 20’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince “Türk Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin …/…./2020 tarih ve 2020/… sayılı Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına dair …/…/2020 tarih ve 2020/…. sayılı davalı idare işleminin; hukuka aykırı olduğu, birçok önemli harekatta görevlendirildiği ve görevini başarı ile yerine getirdiği, 6413 Sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun 20/1-c maddesinde düzenlenen “hizmete engel davranışlarda bulunmak” disiplinsizliğinin oluşumu için fail tarafından ağır suç ya da disiplinsizlik gerçekleştirilmesi ve bu nedenle Devletin veya Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarının sarsılmasının gerektiği, ………………………………………………………….olayda ise davacının kışlayı ve garnizonu izinsiz bir şekilde terk ettiği, bu eyleminin “ayıktan kesme” disiplin cezası ile cezalandırılmasını gerektirecek “izinsiz olarak garnizonu terk etmek” fiili kapsamında kaldığı, davacının eyleminin anılan madde ile örtüşmediği, disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediği, verilen cezanın orantılılık, elverişlilik, gereklilik ve ölçülülük ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMA ÖZETİ : Davacının …….. Komando Tugay Lojistik Destek Bakım Bölüğü D/DS Tk. …….’inci Mobil Bakım Onarım Timi (…….) emrinde görev yaptığı dönemde, …/…/2020 günü alınan yoklamada olmaması nedeniyle yapılan araştırmada, …… gittikleri, …………, bunun üzerine konu hakkında yapılan idari tahkikat sonucunda düzenlenen raporda, davacının hizmete engel davranışta bulunmak disiplinsizliğinden dolayı işlem yapılması kanaatine varıldığının bildirildiği, bu kapsamda davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen raporda ise davacının
hizmete engel davranışta bulunmak disiplinsizliğini işlediğinden bahisle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesinin uygun olacağının değerlendirildiği, bu nedenle sevk edildiği Yüksek Disiplin Kurulunda davacının Türk Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın Milli Savunma Bakanlığı oluru ile kesinleştiği, askerlik mesleğinin disiplin gerektirdiği, davacının verilen emirlere aykırı davranarak hizmete engel davranışta bulunmak disiplinsizliğini işlediği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara ……. İdare Mahkemesince, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, “hizmete engel davranışta bulunmak” fiilini işlediğinden bahisle 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 11’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 13’üncü maddesi, 20’nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yönetmeliği’nin 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince “Türk Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin …/…/2020 tarih ve 2020/…. sayılı Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına dair …./…./2020 tarih ve 2020/…. sayılı davalı idare işleminin; hukuka aykırı olduğu, birçok önemli harekatta görevlendirildiği ve görevini başarı ile yerine getirdiği, hukuka aykırı olduğu, birçok önemli harekatta görevlendirildiği ve görevini başarı ile yerine getirdiği, olay günü………… meydana geldiği, eyleminin herhangi bir disiplin suçunu oluşturmadığı, verilen cezanın ………………….. ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; “(Değişik: 2/7/2012 – 6352/57 md.) Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. …” hükmü düzenlenmiştir.
6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun “Disiplin cezaları” başlıklı 11’inci maddesinde; ” (1) Subay, astsubay ve uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında verilebilecek disiplin cezaları ağırlık derecesine göre aşağıda belirtilmiştir:
a) Uyarma
b) Kınama
c) Hizmete kısmi süreli devam
ç) Aylıktan kesme
d) Hizmet yerini terk etmeme
e) Oda hapsi
f) Silahlı Kuvvetlerden ayırma
(2) Uyarma, kınama, hizmete kısmi süreli devam ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; hizmet yerini terk etmeme ve oda hapsi cezaları disiplin kurulları ve disiplin amirleri tarafından; Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası yüksek disiplin kurulları tarafından verilir.” hükmüne, “Disiplin cezalarının yerine getirilme şekilleri” başlıklı 12’nci maddesinde; “(1) Uyarma cezası; personele, görevinin icrasında veya hâl ve hareketlerinde daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. (2) Kınama cezası; personele, görevinin icrasında veya hâl ve hareketlerinde kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. (3) Hizmete kısmi süreli devam cezası; disiplin cezası verilen personele mesai sonrasında günde üç saati ve her hâlde saat 24.00’ü geçmeyecek şekilde, kadro görevinde veya kadro görevi dışında statüsüne uygun askeri hizmetlerin yaptırılmasıdır. Ceza, tatil günleri dışında yerine getirilir ve cezanın yerine getirilmesi esnasında personel hizmette sayılır. Cezanın yerine getirilme şekline ilişkin hususlar, cezayı veren disiplin amiri tarafından ilgiliye tebliğ edilir. (4) Aylıktan kesme cezası; disiplin cezası verilen personelin, sosyal güvenlik mevzuatına göre hesaplanan prime esas kazanç tutarından ekli (1) sayılı çizelgede belirtilen oranlarda kesinti yapılmasıdır. Ceza, aylığı tahakkuk ettiren birimce personelin aylığından kesilmek suretiyle yerine getirilir. Aylıktan kesme tam lira üzerinden yapılır ve kuruşlar dikkate alınmaz. (5) Hizmet yerini terk etmeme cezası; personelin mesai bitiminden sonra görev yaptığı yerden ayrılmayıp resmî daire, kışla, eğitim alanları ile sair yerlerdeki hizmetine devam etmesidir. Bu ceza disiplin amirleri tarafından ekli (1) sayılı çizelgeye göre; disiplin kurulları tarafından dört ila on güne kadar verilebilir. Ceza verilen personel için uygun bir yatma yeri tahsis edilir. Tatil günlerinde cezanın yerine getirilmesine ara verilir. Cezanın yerine getirilmesi sırasında, hizmete ilişkin hâller hariç, günde toplam bir saati geçmemek üzere ziyaretçi kabul edilebilir. (6) Oda hapsi cezası; bu amaçla tahsis edilecek hapis odasında yerine getirilir. Hapis odalarının kapısında nöbetçi bulundurulur. Oda hapsi cezası alan personel, cezanın yerine getirilmesi süresince emir veremez ve genel hizmet yapamaz…” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun’un “Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” başlıklı 13’üncü maddesinde; “(1) Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası, personelin tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmesi veya durumuna göre sözleşmesinin feshedilmesi sonucunu doğurur. Bu cezayı alanlar, seferberlik ve savaş hâlleri haricinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde herhangi bir şekilde görev alamazlar. Yükümlülük veya sözleşme süresi sona ermeden Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası alan personel, kalan yükümlülük veya sözleşme süresince Milli Savunma Bakanlığı ve/veya Türk Silahlı Kuvvetleri nam ve hesabına verilen eğitimler, kurslar ve seminerler sonucunda elde ettikleri diploma, sertifika, uzmanlık belgesi, kurs bitirme belgesini kullanamazlar ve bunlara bağlı olarak herhangi bir meslek icra edemezler. (2)Silahlı
Kuvvetlerden ayırma cezası; Milli Savunma Bakanlığı ve kuvvet komutanlıklarında oluşturulacak yüksek disiplin kurulları tarafından verilir. Kararlar, ilgisine göre Milli Savunma Bakanı veya ilgili kuvvet komutanı onayı ile yerine getirilir. General ve amiraller hakkında ise Milli Savunma Bakanlığı yüksek disiplin kurulu tarafından verilir ve bu kararlar Cumhurbaşkanının onayı ile yerine getirilir…” kuralına, “Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler” başlıklı 20’nci maddesinde; “(1) Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektiren disiplinsizlikler şunlardır: a) Aşırı borçlanmak ve borçlarını ödeyememek: Nafaka, trafik kazası, doğal afet, personelin öngöremeyeceği şekilde ülke genelinde yaşanan olağanüstü ekonomik dalgalanmalar, ani devalüasyonlar, sağlık ve tedavi giderleri ile kefillik ve benzeri zorunluluk hâlleri hariç olmak üzere, aşırı derecede borçlanmaya düşkün olmak ve bu borçlarını ödememeyi alışkanlık hâline getirmektir. b) Ahlaki zayıflık: Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara düşkün olmak veya Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde yüz kızartıcı, utanç verici veya toplumun genel ahlak yapısına aykırı fiillerde bulunmaktır. c) Hizmete engel davranışlarda bulunmak: Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır.” kuralına yer verilmiştir.
211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun “Astın vazifeleri” başlıklı 14’üncü maddesinde; “Ast; amir ve üstüne umumi adap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet görtermeye, amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur. Ast muayyen olan vazifeleri, aldığı emri vaktinde yapar ve değiştiremez, haddini aşamaz. İcradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir. İtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler, sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai müeyyidelerle men olunur.” kuralı yer almaktadır.
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile soruşturma raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının Covid-19 salgını kapsamında alınan tedbirler ve devam eden askeri harekâtlar nedeniyle verilmiş olan “kışla dışına izinsiz ve mazeretsiz olarak çıkılmaması”, “garnizonun izinsiz terk edilmemesi” ve “tugay ağırlıklar bölgesinin terk edilmemesi” yönündeki emirlere aykırı davranarak…………………………………………………………………………………………………………………………….., söz konusu olay nedeniyle davacının eylemlerinin ağır disiplinsizlik teşkil ettiği ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarstığı gerekçesiyle 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20/1-c maddesinde düzenlenen “hizmete engel davranışlarda bulunmak” disiplinsizliğini işlediği kabul edilerek Türk Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir.
Olayda, 6413 Sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun 20/1-c maddesinde düzenlenen “hizmete engel davranışlarda bulunmak” disiplinsizliğinin oluşumu için fail tarafından ağır suç ya da disiplinsizlik gerçekleştirilmesi ve bu nedenle Devletin veya Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarının sarsılmasının gerektiği, olayda ise davacının kışlayı ve garnizonu izinsiz bir şekilde terk ettiği, bu eyleminin “ayıktan kesme” disiplin cezası ile cezalandırılmasını gerektirecek “izinsiz olarak garnizonu terk etmek” fiili kapsamında kaldığı, bununla birlikte,
………………………….. davacının kusurlu bir eyleminin bulunmadığı, kışlayı ve garnizonu izinsiz bir şekilde terk etmekten ibaret olan davacı eyleminin ………………………………….değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de söz konusu eylemin ağır disiplinsizlik teşkil ettiği ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarstığından bahisle “hizmete engel davranışlarda bulunmak” fiili kapsamında olmadığı, dolayısıyla, davacının eyleminin anılan madde ile örtüşmediği, disiplin hukukunda yer alan tipiklik şartının gerçekleşmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının Türk Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, hukuka aykırılığı sabit olan işlemin uygulanmasının, Anayasa ile koruma altına alınan çalışma hakkı yönünden telafisi güç zararlar doğuracağı da açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...