SP İl Başkanı Faruk Cıdık'ın başkanlığında düzenlenen basın toplantısında aday adaylıklarını kamuoyuna açıklayan Selim Cebeci, Mehmet Durmaz ve Mustafa Bulut, konuşmalarından neden SP'yi tercih ettiklerini anlatarak, kurtuluşun SP'de olduğunu bildirdiler.

Başkan'dan yangın açıklaması

Geçtiğimiz günlerde SP İl Başkanlığı'nın bulunduğu binanın çatı katında meydana gelen yangınla ilgili kısa bir açıklama yapan SP İl başkanı Faruk Cıdık, "Söz konusu basın toplantımız daha önce yapılacaktı ancak malum olduğu üzere binamızın çatı katında yangın çıktı. Yangın nedeniyle bir kaç gün geciken basın açıklamamız için bir araya geldik. Maddi hasar yaşanmışsa da bizler herhangi bir kimseye zarar gelmediğine şükrediyoruz. Her şerde bir hayır olduğu inancıyla partimiz ve tüm bina komşularımıza geçmiş olsun dileklerimizi bildiriyorum." dedi.

Parti yöneticileri ve partililerin de katıldığı basın toplantısında ilk olarak Selim Cebeci basın açıklaması yaparken, ardından da Mehmet durmaz ve Mustafa Bulut basın açıklamalarını okudu.

SP Milletvekili Aday Adayları şunları ifade etti;

Selim Cebeci; "İlkesiz siyasetin yol açtığı "duygusal bir kopuş", farklı kesimlerin bir arada yaşamaları için gerekli olan buluşma alanlarını yok etmektedir. Bu aşamaya nasıl gelindi? Şöyle ki; içi boşaltılmış bir "çözüm süreci", içi doldurulamamış bir "akil adamlar" süreciyle geçiştirildi. Ekonomideki yanlışlar, yeni dengesizlikler oluşturarak istikrarsızlığı beslediği halde istikrarı korumaktan dem vuruldu. "Herkes kendi işine baksın" tarzıyla işleyen bir dış politika dışlanma politikasına dönüştü. Kısacası, yanlışlıkları masaya yatırmaktan kaç(m)anlar "değerli yalnızlıklara alışmaya başladı. Aslında yalnızlaştırılan milletimiz oldu, çünkü algı yönetiminin kurbanı olmaktan kurtulamadı.

Görüyoruz ki, algı yönetimini bırakmadan, taraftar anlayışını bir kenara koymadan, iktidar da, muhalefet de sadece milletin aklıyla dalga geçmeye devam eder. Dün savunduğu açıklamaların bugün arkasında duramaz! Dün çalıştıklarıyla bugün kavga eder, dün sorun olarak görülen ve siyasi malzeme yapılan her konu bugün çark edilen bir görünüm arz eder. Öyleyse, anlık tepkilerle nereye sürüklendiğimizi görmeli, taraftar anlayışıyla olaylara yaklaşmayı sonlandırmalıyız. "Oy veren bir kukla" değilsek, "yok artık" demeli ve bir alternatifin olduğunu irademizle ortaya çıkarmalıyız.

Mehmet Durmaz; "İnandığı değerlerde sadakat gösteren sadık erlerin olduğu için, 45 yıllık siyasi hayatında halka hizmeti hakka ibadet aşkıyla yaptığı için, seçmenini aldatmadığı için, hayra motor, şerre hep firen olduğu için Saadet partisinden Adaylığımı açıklıyorum Ben her zaman Haktan yana batıla karşı olduğum için Saadet Partisinden Adaylığımı huzurunuzda açıklamaktan gurur duyuyorum. Bu benim hayatımın en anlamlı günüdür. Çünkü ben kamu oyu önünde tarafımı belirtip ilan ediyorum. Aziz ve muhterem hemşerilerim Her seçim önemlidir,   bu seçim her seçimden daha da önem arz etmektedir. Öyle bir noktadayız ki, Ülkenin durumu Hayat-memat meselesi haline geldi.

Bu milletin yeniden tarihteki tahtına oturması İçin, önce ahlak ve maneviyat, kendi gücümüzle kalkınma, Milli sanayimizi kurup dışa bağımlılıktan kurtulma sloganıyla yola çıkıyoruz. 45 yıldır siyasetini bu slogan üzerine bina eden ve her türlü engellemelere rağmen hiç geri adım atmayan Saadet Partisi'nden aday adaylığımı açıklamış bulunuyorum."

Mustafa Bulut: "Ak parti siyaset sahnesine çıkarken bizde Milli Görüşçüyüz Erbakan hocamızın yolundan gidiyoruz diye sizden oy istediler iktidara geldiler Milli Görüşün Misyonuna ve vizyonuna uygun hiçbir hizmet yapmadılar. Milli Görüş  önce Ahlak Maneviyat diyor. AK Parti Avrupa Birliği istedi diye zinayı suç olmaktan çıkaran yasayı meclisten geçiriyor. Milli Görüş İslam Birliği diyor, AKP Avrupa Birliğine gireceğiz diyor. Milli Görüş Siyonizm dünyada fesat çıkarıyor diyor, sen Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanıyım diyorsun, Büyük İsrail'i kurmak için uğraş veren bir ittifakın içindesin. Bu nasıl Milli Görüşçü olmak tezat oluşturmuyor mu sizce? AK Parti ve Diğer partilere oy vermiş kardeşlerimize, Saadet Partisi olarak diyoruz ki artık deniz bitti, gemi karaya oturmak üzere.

Ahlak ve maneviyat çöküyorken, ekonomik verilerimiz eksilere düşüyorken , toprak altımızdan kayıyorken, 1000 yıldır kardeşçe yaşamış bir millet bölünüyorken, gemiye tek bir manevra ile yönünü değiştirerek, yeniden Milli Görüş iktidarına 54. Erbakan Hükümeti'nin bıraktığı yerden alıp Adil Düzen kurmaya, yaşanabilir Türkiyeyi, yeniden büyük Türkiyeyi, yeni bir dünyayı kurmak için el ele verip 7 Haziran'da ülkemizi düşmüş olduğu durumdan birlikte kurtaralım, yaşanabilir bir Türkiye'nin temellerini birlikte atalım diyor, herkesi  Milli Görüş'ün tek temsilcisi Saadet Partisi çatısı altında birleşmeye davet ediyorum."