Salim Uslu, "TV 6 VE KON TV CANLI YAYIN" konuğu oldu

7 Kasım 2014 17:54
Videoyu Aç Salim Uslu, "TV 6 VE KON TV CANLI YAYIN" konuğu oldu
A
a

Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, TV 6 Ana Haber Bülteninde Başak Baştuğ’un ve KON TV’DE Sinan Burhan İle Başkent Gündemi programında; Yaşanan Maden Faciaları, açıklanan Ekonomik Paket, Çözüm Süreci ve birçok konu ile ilgili açıklamalarda bulundu

Uslu, “Soma acısı henüz dinmeden arkasından Ermenek olayını yaşadık. Soma’da, Karadon’da, Zonguldak Kozlu’da, İstanbul Mecidiyeköy’de yaşanan olaylardan sonra tedbirler alınacak, ilgililer cezalandırılacak dendi ama şuana kadar cezalan kimse yok. Bu durum ben de dâhil olmak üzere kamu vicdanını son derece rahatsız ediyor. Çünkü bu işin bir veya birden çok sorumlusu kimler varsa açığa çıkması lazım.” 

Yaşanan kazalarda mazeretleri ortadan kaldırmak için Uluslararası Çalışma Örgütünün 167 ve 176 sayılı sözleşmelerinin imzalanması gerektiğini vurgulayan Uslu, “Bu sözleşmeler sadece işletmelerde çalışma koşullarına ilişkin alınacak tedbirleri ve iyileştirmeleri ortaya koymakla kalmıyor ayrıca eylem planı da ortaya koyuyor. ILO’nun kurucu, etkin ve saygın bir üyesiyiz. Yeni Türkiye ILO’nun belirlediği normların dışında hiçbir şekilde kalmamalıdır” dedi. 

Uslu, “Bazıları için iş cinayetleri, önlem alınmamış olması, ihmali, kastı, açgözlülüğü savunmak sanki biricik görevmiş gibi görüyor. Bazıları için de oradaki eksikliği tespit etmek, üzerine gitmek yerine oradan siyasi bir pozisyon üretmek kolaycılığı daha kolay geliyor. Acılar üzerinden siyaset yapılmaz. Orada insanlar on gündür içerideki yakınları için yanıp tutuşurlarken bir siyasi pozisyon üretmeye çalışmakta hiç de ahlaki, vicdani, insani değildir” dedi. 

Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili yapılan eleştirileri Ucuz politik pozisyonlar olarak değerlendirdiğini belirterek Uslu, “Muhalefet partiler, muhalif yazar-çizerler takımı her fırsatta Politik Pozisyon kolaycılığını almayı tercih etmektedirler. Nitekim Ermenek, Soma olayında da gördük ki orada ölenler, göçük altında kalanlar derdi değil bu arkadaşlarımızın. Onu sopa gibi iktidar partisine karşı kullanmak onların daha önemli ve öncelikli tercihleri oluyor. Cumhurbaşkanlığı Sarayı da bu anlamda speküle ediliyor. Türkiye büyük, güçlü, kudretli, prestijli bir ülkedir. Cumhurbaşkanlığı Sarayı Milletin malıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri 5 yılda bir yapılıyor kazanan oraya gidecektir. Cumhurbaşkanlığı Sarayı Türkiye’nin imajı, gücü, kudreti konusunda bir göstergesidir. Gelen herkes oradan yararlanacaktır. Yabancı ülkeden bir lideri o binanın ihtişamını gördüğünde bir kanaat oluşacaktır. Yoksa Türkiye’yi çadır devleti görmek, sıradan bir ülke görmek isteyenler elbette Türkiye’nin bu ihtişamlı yapılarından rahatsız olabilirler ama böyle ucuz politik Showlara Türkiye’nin ihtiyacı yoktur ” dedi. 

Ekonomik paket Türkiye’nin on yılık performansına katkı sağlayacak ve 9 madde olarak Afyon’da tespit ettiğimiz ekonomik öncelikler Başbakanımız tarafından ilgili bakanlarla birlikte ayrıntılandırılmak üzere kamuoyuyla açıklanmıştır diyen Uslu, “Bu ülkede artık siyasette ve ekonomide sürprizler olmayacak. Bu nedenle herkes yatırımını güvenle yapabilecek. Yaptığımız tüm faaliyetlerde insan unsurunu göz önünde bulunduracağız. İnsan odaklı bir teknolojiye ihtiyacımız var. Ekonomide bütüncül bir anlayış gereklidir. Atacağımız adımlarla Türkiye ekonomik istikrarını, büyümesini takdirlere masar olacak şekilde devam ettirecektir. Nitekim yaşadığımız finansal krizlerde Türkiye’nin etkilenmeden, teğet geçerek yoluna devam ediyor olması takdire şayan bir olaydır” dedi.


Barış sürecinde Türkiye’nin çizgisini bozmadığını belirten Uslu, “Çözüm Sürecinde silahların susmamasını, sürecin bozulmasını isteyen kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir. Bundan en çok rahatsız olan Kandil ve PKK’dır. Onları da taşeron olarak kullanan dışarıdan bir kısım “Üst akıl” diye tanımlanabilecek Devletler rahatsız oluyorlar. 6-8 Ekim tarihlerinde 41 kişinin ölümü ile sonuçlanması, ardından 3 askerimizin çarşı izninde pusuya düşürülerek şehit edilmeleri ardından eşi ile alışverişe çıkan astsubayın şehit edilmesi bütün bunlar gösteriyor ki, PKK çözümden rahatsızdır. Çünkü kendi varlık sebebi ortadan kalkacaktır. Ama bölge halkı barışı, çözüm sürecini satın almıştır, kabullenmiştir ve biran önce beklemektedir.


Hatta Barış Süreci konusunda Türkiye’yi yönetenlerden çok daha ileri noktadadır. PKK’nin eleştirdiği İşid’le aynı yöntemleri kullanıyor, taklit ediyor olması yani İşid’in yaptıklarını akıl, vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği yöntemleri PKK Türkiye’de uyguluyor. Orada fistan giyen, kadın kılığına girip kaçanlar burada adeta barışa karşı şahin kesiliyorlar. Kobani’deki sindirme girişimlerini Türkiye’de taklit edenler Kürtlere barışı çok görüyorlar” dedi.
Erken seçim tartışmaları ile ilgili Uslu, “Erken seçim gündemimizde yok ama şahsi görüşüm seçimlerin birkaç ay öne alınmasıdır. Yerel seçimlerin birinci yılında genel seçimlerin yapılıyor olması 2019 seçimlerinde Genel seçimlerin ve Yerel seçimlerin birlikte yapılıyor olması anlamına gelir. Türkiye 4 yılda, 5 yılda bir seçim yaparak istikrarlı bir şekilde yoluna devam eder diye düşünüyorum” dedi.

Mescid-i Aksa’ da yaşan durum içimizi kanatıyor diyen Uslu, “ İslam ülkelerinin aymazlığı ve sorumsuzluğundan kaynaklanan bir durumdur. İslam ülkelerinde İsrail’i cesaretlendiren bir dağınıklık, mecalsizlik söz konusudur. İsrail 15 yıl önce İbrahim Halilullah Camiinde yapamadığını Mescid-i Aksa’da da yapmak istiyor. İbrahim Halilullah Cami kapatıldı ve daha sonra ibadete açıldığında bir tarafını Müslümanlar diğer tarafını da Musevilere ait olarak açtılar. Nihai hedeflerinin Mescid-i Aksa’nın bütünü olamayacağını düşünüyorum. Mescid-i Aksa’nın bütününe el koymanın İslam ülkelerinde nasıl bir etkiye neden olacağını tahmin ettiklerini, kendi ayaklarına kurşun sıkmak yerine Mescid-i Aksa’yı bölmek suretiyle kendilerine ait bir alan Müslümanlara daha küçük bir alan bırakarak Müslümanlara ait bir mabet olmaktan çıkartıp, kendi ibadetleri, inançları için kullanacaklarını düşünüyorum. Bu son derece saldırgan ve işgalci bir tutumdur. Bu sorun sadece Müslüman Ülkelerinin değil çağdaş dünyanın sorunudur. Dünyada herhangi mabede yapılan saldırıyı hiçbirimizin kabullenmesi mümkün değildir.

Açıkça bir mabede saldırı yapılıyor. İbadete gelen insanlara orada tartaklanıyor, aşağılanıyor, askerler postalları ile camiye girerek insanlara gaz bombası atıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Buna bütün özgür dünyanın sahip çıkması, karşı çıkması, tepki vermesi gerekiyor. Ama ne yazık ki Müslümanlara yapılan bir kıyıma sessiz kalmalarına artık alıştık. Birleşmiş Milletler gibi olmayan, etkisiz bir kuruluştan bahsediyoruz. Bosna’da, Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Arakan’da, Türkistan’da Müslümanlar doğranırken dünyanın sessiz kalması artık bizim vicdanımızı kanatıyor olsa bile bugüne kadar bugüne kadar örneğini çok defa yaşadığımız acı bir durum. Yazık. Dünya 3 Bin yılda bu noktaya gelmemiş olmalıydı. İnsan hakları konusunda insanların yaşam, ibadet, inanç hakkı konusunda daha etkin, caydırıcı, saygın bir noktada olmalıydı. Maalesef öyle değil” dedi.


Kaynak : www.hitittv.com
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

sondakika SON DAKİKA
hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

YENİLENEN SİTEMİZİ NASIL BULUYORSUNUZ?

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
  • http://www.hitittv.net Çorum'un Ulusal ve Yerel
  • İnteraktif haber sitesi
  • Sondakika Çorum Haberleri
duyurular DUYURULAR
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat
sol reklam
Önce çevre
Erdoğan reklam