TRT Haber canlı yayınında, Meclis Haber Müdürü Erkan Tarhan’ın sorularını cevaplandırarak, terör olaylarını ve TBMM gündemini değerlendiren Uslu, Türkiye’yi derinden yaralayan gelişmeler yaşandığını belirterek, “TBMM’nin olağanüstü toplanarak, hükümetin bilgi vermesi doğaldır. Bunun ötesinde, TBMM’yi gündemin peşine takarak, bir dizi terör örgütlerinin amacına hizmet edecek şekilde çalışır tutmak çok doğru değil. Terör örgütlerinin amacı gündemde kalmak, toplumu korku tünellerine hapsetmektir. Buna fırsat verileceğini sanmıyorum.” dedi.

‘HDP tercih yapmalı’

TBMM Bakanlık Divanı Üyeleri olarak ziyaret ettikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, terörün önlenmesi konusunda istikamet verici açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Uslu, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar söylenmemişleri, yapılmamışları söylemek ve yapmak üzere adım atmıştır. Toplumun sisteme olan güven duygusunu geliştirmek adına önemli adımlar atmıştır. İlk defa barışçıl bir dil kullanarak devlet, burada çözüme yönelik adımlar atmıştır. Ama görülüyor ki bazı arkadaşlar siyaset yapmakla, terör örgütü ve Kandil arasında sıkışmışlardır. Devletin götürdüğü hizmetler bile askerî amaçlı olarak nitelendirilmiştir. Bu şımarıklığın karşısında tabi ki kararlı durmak gerekiyordu. Bu şımarık ve sorumsuz davranışın bir bedeli vardır. HDP şiddetle demokrasi arasında bir tercih yapacak; Ya demokrasiden yana olacak ya da Kandil’e teslim olacak. HDP bu siyaset ve demokrasiye yakışmayan tavırlar içerisinde olduğu sürece de çözüm sürecinin yeniden gözden geçirilmesi söz konusu olabilir.”

‘Cezayı millet vermeli’

HDP’nin kapatılmasına yönelik tartışmalarla değinen Uslu, şöyle devam etti:

“Ben parti kapatmayı doğru bulmuyorum. Türkiye’yi siyasi partiler mezarlığı haline getirmenin bir gereği yok. Kapatılan partilerin yerine yenileri açılıyor. Bunlar çare değil; çare demokratik bilinçtir, devlet sorumluluğunu ve şiddete karşı tavrımızı net bir şekilde ortaya koyabilmektir. Yani bir siyasi parti önce millet, önce devletin bekası diyemiyorsa o siyasi partiyi cezalandırmak topluma düşer. Zaten suçlar bireyseldir. Bireysel suçların cezası da yasalarda bellidir. Yargının bu konuda gereken işlemleri yapması gerekir. Yasayla, yargı ya da savcılık marifetiyle parti kapatma olayını ben şahsen doğru bulmam. Şu anda bir şiddet ve terör olayı var ve ne yazık ki burada çifte standartlı davranılıyor. Sanki bizim teröristler kötüdür ama sizin teröristler devrimcidir gibi bir yaklaşım var. Terörle arasına mesafe koymayan siyasi partilerin tasfiye edilmesi gerektiğinden yanayım. Ama bu tasfiye işlemini yasalarla yapmak yerine milletin yapmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

‘Teröre bulaşanın dokunulmazlığı olmamalı’

Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda meclisin ne karar vereceğini bilmiyorum. Ama ben şahsen teröre bulaşan her kim olursa olsun, hiçbir şekilde dokunulmazlık hakkı olmadığını düşünüyorum. Teröre yardım eden, silah getiren götüren, kuryelik yapan bedelini ödemelidir. Milletvekilliğiyle bağdaşmayan işlerden dolayı dokunulmazlık zırhının arkasına sığınmak, millete rağmen, hatta milleti tehdit ederek milletvekilliği dokunulmazlık zırhının arkasına sığınmak bana çok ahlaklı tavır gibi gelmiyor.”

AK Partili ve MHP’li Başkanlık Divanı üyelerinin birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaretlerinin önemine de dikkat çeken Uslu, “Sayın Cumhurbaşkanının önünde verdiğimiz görüntü, özellikle içerisinde bulunduğumuz şu sıkıntılı günlerde önemliydi. Biz ülkemiz için bir ve beraberiz. Parti tercihlerimiz ikinci planda kalır; önce millet, önce devlet dedik. Aksi halde gerilim, kavga, çatışma görüntüsü terör örgütlerinin işine yarar.” Dedi.

Cumhurbaşkanı’nı Erdoğan’ın ‘Parlamento, terör örgütlerine sırtını dayayanlardan hesap sormalı’ şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Uslu, “Parlamentonun, gündemdeki konuyu olabildiğince soğukkanlı tartışması gerekir. Yoksa onların yöntemlerine başvurarak bir hesaplaşma olmaz elbette. Bu parlamentoya da yakışmaz. Sonuçta bir bilgilendirme toplantısıdır. Bu bilgilendirme sonucunda İstiklal Savaşını yöneten Gazi Meclis, böylesine olağanüstü bir toplantı ile bu olağanüstü sürece ilişkin tavrını belirleyecektir.” Şeklinde konuştu.

‘Koalisyon zaman kaybettirir’

Salim Uslu, terör gündeminin koalisyon çalışmalarını etkileyip etkilemeyeceğine dair soru üzerine, şunları söyledi:

“Çalışmaların etkileneceğine ihtimal vermiyorum. Devletin güvenlik güçleri, yargısı gereken çalışmaları yapıyor. Türkiye’de kalıcı ve kararlı bir hükümete ihtiyaç var. Ben koalisyon çalışmalarından çok da umutlu olduğumu söyleyemem. Koalisyon ve demokrasi kültürünü birleştiremediğimiz zaman sandalye pazarlığı başlar ki, böyle bir yaklaşımı uygun bulmam. Bir de Türkiye’deki koalisyonların ömrü ortalama 180 gündür. Bunun Türkiye’ye zaman kaybettireceğini düşünüyorum. O açıdan, seçimlerin yenilenmesi daha doğru olur.”